Lisanslı ve Geniş Yetkili Aracı Kurum - Lisans No: G-039 (398)

Petrole Dair Herşey 1- Benzin Neden Petrol Fiyatıyla Birlikte Düşmüyor?

04 Ağustos 2014 Umut Tuncer- Uluslararası Piyasalar Müdür Yardımcısı
Araç sahibi olmak isteyenlerin ilk düşüncesi, ilgili aracın ne kadar yakıt tüketimi gerçekleştirdiğidir. Aracın yakıt performansının iyi olması (az yakması) aracı tercih etme nedenlerinin en başında yer almaktadır. Çünkü gerek benzin gerekse dizel fiyatlarındaki artışlar bir anlamda araç sahiplerinin belini bükmektedir.

Peki neden televizyonda özellikle ekonomi kanallarında petrol fiyatlarının uluslararası arenada değer kaybettiğini görmemize rağmen, istasyonlarda bunun yansımalarını göremiyoruz? Burada hangi faktörleri göz ardı ediyoruz? İstasyondaki fiyatları, petrolden başlayan süreçte etkileyen, fiyat farkına yol açan faktörler nelerdir?

Bu makalemizde, politikadan ticari kanallara kadar uzanan geniş bir havuzda, ana başlıklar üzerinde durarak bilinçli bir yatırımcı ve tüketici olma konusunda ilerleme kaydetmeye çalışacağız.

Petrol, benzinin ve diğer birçok petrol türevinin hammaddesini oluşturmasının yanı sıra, dünyada üzerinde en çok yatırım amaçlı işlem gerçekleştirilen enerji kalemini temsil etmektedir. Önemli olan, petrol ile araçlarımızda kullanılan benzinin farklarını kavrayabilmek. Rafine edilmemiş haldeki madde olan petrol fiyatı, diğer etkenleri dışarda bırakırsak benzin fiyatıyla doğru oranda artar. Yani petrol fiyatı yükseldikçe, benzin fiyatı yükselirken, petroldeki düşüş benzin fiyatındaki düşüşü tetikler. Ancak bu denklemi bozan ve makalemizin konusunu oluşturan birçok madde vardır.

Örneğin petrolün benzin haline gelmesini sağlayan rafineri tesislerini ele alalım. Petrol üretiminin sabit kalmasına rağmen, petrolü işleyen bu tesislerde çalışma kapasitesinin azalması veya kesintiye uğraması, benzin üretimini negatif etkiler. Benzinin azalması, fiyatın yükselmesini sağlarken, petrolün işlenememesi nedeniyle artması, değerini düşürür. İşte farklılaşmaya yol açabilecek nedenlerden birini bu şekilde özetleyebiliriz.

Nakliye maliyetleri de fiyat farklılaşmasındaki temel unsurlar arasındadır. Petrol çıkarıldığı yerden rafineriye taşınır. Burada katma değer gibi ek faktörler oldukça az sayıdadır. Fakat rafine işlemi sonrasında dağıtım merkezine sevkiyat ve buradan istasyonlara dağıtım gibi birçok kanalın devreye girmesi, denklem sabitken bile maliyet unsuru nedeniyle benzine yük bindirmektedir. Ek olarak, ister petrol ister benzin olsun, nakliye masraflarında herhangi bir artış gerçekleşirse, bunun tüketimimize de yansıdığını görebiliriz. Bu da maalesef genellikle benzin fiyatlarında kendisini göstermektedir.

Rusya ve Suudi Arabistan gibi tükettiğinden çok petrol üreten ülkeler, doğal olarak fiyatın yüksek olmasını ister. Böylece ihracatçısı kazancını artıracaktır. Diğer yandan İtalya, Japonya gibi az üretim yapan ülkeler petrol fiyatının düşük olmasını ister. ABD de genel ekonomiye baktığımızda her ne kadar fiyatın düşük olması istense de, ülke ekonomisinin iskeletinde yer alan, seçimleri bile etkileyebilen ve çok sayıda istihdam sağlayan dev şirketlere zarar verebilir. Bu nedenle bazı ülkeler fiyatı aşağı çekmeye çalışırken, diğerleri denge kurma veya fiyatı yükseltme çabasındadır.

Diğer yatırımcı bağlantılı faktörler de ham petrol üzerinde etkili olabilir. 2008 krizi sonrası birçok kişi parasını güvene almaya çalışacak bir yatırım aracı aradı. Petrol de bu araçların başında yer alıyordu. Öyle ki petrol fiyatları düşen fiziki talebe karşın yükseliş yaşadı. Yatırımcı böyle süreçlerde volatiliteden hoşlanır. Çünkü fiyat yükseldiğinde elden çıkarma şansı ve aynı şansı tekrar yakalama potansiyeli artış gösterir. Spekülatörler ve onları destekleyen bilgi sağlayıcılar, bu dönemlerde haberlere aşırı reaksiyon gösterme çabasında olabilir. Bu nedenle fiyat üzerinde petrolle bağlantılı olmayan faktörlerin de etkisi söz konusu olabilmektedir. Ancak bunun kriz ve krize yakın süreçlerde yaşandığını bilmek gerekiyor. Çünkü petrol yatırımcısı birçok finansal araca göre daha realist olma eğilimindedir.

Türkiye Neden En Pahalı Akaryakıtı Kullanıyor?

Uluslararası arenada petrol fiyatlarındaki dalgalanmanın genel yönü bir süredir düşüş olarak karşımıza çıkıyor. Fakat benzin fiyatı, Türkiye’de uzun süredir tartışmalara neden oluyor. 5 Türk Lirası’na ulaşan litre fiyatıyla, en pahalı benzini satan ülke konumundayız.

Peki litre başına verdiğimiz paranın ne kadarı benzin için? Aldığımız her 100 Liralık benzinin yalnızca 25 Lira kadarı benzine gitmektedir. Bunun 65 Lirası vergi, yaklaşık 10 Lirası da işleme tesisleri ve dağıtıcı karı olarak geçmektedir. Petrol fiyatlarındaki dalgalanmanın da muhakkak etkisi olduğu bu sürece rağmen, verginin etkisi kesinlikle yadsınamaz derecede büyük.

Diğer yandan kurlardaki artış ve vergilerle birlikte petrole neredeyse para ödemediğimizi görebiliriz. Ek olarak bu vergilerin ekonomik etkileri düşünüldüğünde, enflasyon üzerinde de negatif bir etki söz konusu. Zayıf kur bile katlanılabilir bir unsur olarak düşünülebilir, ancak hem iç hem dış etkiler nedeniyle kurda yaşanan oynaklıkla birlikte dağıtıcılar kendini koruma amaçlı davranarak yüksek fiyat uygulamasına başvurmak zorunda kalıyor.
GCM YATIRIM sizin için hazır! Yatırıma başlamaya hazır mısınız?
Yardıma mı ihtiyacınız var? Müşteri temsilcimize merhaba deyin!
Web sitemizi ziyaret eden kullanıcılara mümkün olan en iyi yatırım deneyimini sunabilmek için çerezler (cookieler) kullanmaktayız. Çerez politikalarımızın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.