Lisanslı ve Geniş Yetkili Aracı Kurum - Lisans No: G-039 (398)

FOREX PİYASASI

Yurt Dışı Piyasalar: Haftalık Bülten - 06 Eylül 2024

Makro Ekonomik Gelişmeler - 06 Eylül 2024

ABD

Haftanın Kritik Başlıklarından İlki: ABD Enflasyonu

Piyasalar resesyon ile ılımlı yavaşlama arasındaki ayrımı teşhis etmeye çalışırken, bu konuya Fed’in görüşü doğal olarak çok daha önemli hale gelmiş durumda. Ancak toplantı öncesinde son enflasyon verisi de piyasaların ipucu arayışında önemli bir basamak gibi görünüyor. Geçtiğimiz hafta açıklanan aktivite verileri, fiyatlar konusunda katılığın çok da değişmediğini göstermişti.

Yukarıdaki grafikte ABD enflasyonunun son bir yıllık süreçteki seyri görülebilir. Manşet enflasyon Mart ayından bu yana kademeli şekilde yavaşlarken, çekirdek enflasyon daha katı bir görünüm oluşturmuş durumda. Hatta bu durum analistlerin Ağustos ayı için oluşturduğu yıllık enflasyon tahminlerinde de mevcut. Manşet enflasyonun 2,6%’ya yavaşlaması beklenirken, çekirdek enflasyonun Mart’ta bu yana ilk kez ılımlı seyrine ara vererek 3,2%’de kalması bekleniyor. Bu beklentilerin karşılanması, Eylül ayında hali hazırda tamamen fiyatlandığı görülen faiz indirim beklentisinin devamına katkı sağlayacaktır. Ancak asıl soru, piyasaların resesyon ihtimalini mi, yoksa ılımlı bir yavaşlamayı mı öngörerek bu ihtimal içinde yer aldığı. Bu nedenle piyasayı resesyon endişesine sürükleyecek fiyat soğuması gibi risklerin de farkında olmakta fayda var.

Geride bıraktığımız hafta açıklanan ADP ve tarım dışı istihdam verilerinin beklentinin altında kalmasıyla birlikte ABD 10 yıllık tahvil getirisi 3,70%’in altına inerek, bir önceki istihdam verisinin yayımlandığı süreçte oluşan resesyon paniği bölgelerine ulaştı. Bu durum, gelecek hafta açıklanacak TÜFE verisi öncesinde piyasaların 50 baz puanlık faiz indirim ihtimaline daha ciddi yaklaşma potansiyelini güçlendirebilecek bir gelişme olarak takip ediliyor.

ÜFE

ABD’de diğer takip edeceğimiz enflasyon göstergesi, Perşembe günü yayımlanacak ÜFE rakamları olacak. Üreticilerin maruz kaldığı fiyat baskıları, sonraki dönem satış fiyatlarına yansıdığı için ÜFE rakamları da yakından takip edilen göstergelerden biri.

ÜFE Temmuz’da 0,1% artarak piyasa tahmini olan 0,2%’nin altında kalmıştı ki bundaki artışta enerji fiyatlarının yükselişinin payı yüksekti. Zaten enerji ve gıda fiyatlarının dışarda tutularak hesaplandığı çekirdek ÜFE önceki aya göre değişim göstermeyerek bunu teyit etti. Piyasa beklentisi Ağustos ayında ÜFE’nin 0,2% düzeyinde oluşarak hız kazanacağı, ancak yıllık ÜFE’nin 2,2%’den 1,8%’e yavaşlayacağı yönünde.

Michigan Tüketici Hissiyatı

Michigan Üniversitesi’nin hazırladığı tüketici güven endeksi Ağustos ayında 67,9 puan düzeyinde oluşmuştu. Temmuz ayında 66,4 puan ile son 8 ayın en düşük seviyesine oturan endeks, böylelikle yılın en kötü ikinci performansını sergilemiş, buna karşın toparlanmayı işaret etmişti. Mevcut koşulları ölçen endeks 61,3 puan ile öncü veriye kıyasla yukarı yönlü revize edilirken, beklenti endeksi 72,1 puanda kalmıştı. Piyasa beklentisi endeksin 69 puana tırmanabileceği yönünde. Ankette aynı zamanda 1 ve 5 yıllık enflasyon tahminlerindeki olası değişiklikler de izleniyor olacak.

Euro Bölgesi

Haftanın Kritik İkinci Başlığı: Yeni Faiz İndirimi Bekleniyor

Avrupa Merkez Bankası Haziran’da gerçekleştirdiği 25 baz puanlık faiz indirimi ardından veri odaklı seyre vurgu yaparak bekleme durumuna geçmiş, Temmuz toplantısında politikada değişiklik yapmamıştı. Buna karşın Temmuz toplantısından itibaren açıklanan göstergelerin çoğu, hem büyümenin hem de enflasyonun soğuduğuna işaret ediyor ki bu da önümüzdeki hafta gerçekleşecek para politikası beyanatında 25 baz puanlık faiz indirimine kesin gözüyle bakılmasına zemin hazırlıyor.

Piyasa beklentisi, aynı zamanda swap piyasalarının yüzde yüz olarak fiyatladığı senaryo mevduat faizinin 3,75%’ten 3,50%’ye düşürüleceği yönünde. Daha önce planlanan bir diğer teknik ayrıntı ise, refinansman ve mevduat faizi arasındaki makasın 50 baz puandan 15 baz puana düşürülme kararı. Bunun neticesinde refinansman oranının 4,25%’ten 3,65%’e, marjinal borç verme oranının ise 4,50%’den 3,90%’e çekilmesi bekleniyor.

ECB’nin kararı genel olarak fiyatlandığı için, asıl belirsizliğin ileriye dönük beklentilerde olduğu ve bunun da ekonomiye ilişkin tahminleri önemli hale getirdiği söylenebilir. Haziran ayında yayımlanan tahminler, büyümenin ikinci çeyrekte önceki çeyreğe göre 0,4% büyüyeceğini öngörmüştü, enflasyonun ise hedef durumundaki 2%’nin altına 2026 başında ulaşacağı tahmin edilmişti. Önümüzdeki hafta özellikle dolardaki ve enerji fiyatlarındaki zayıflığa bağlı olarak enflasyon tahminlerinde gerçekleşebilecek güncellemeler yakından takip edilecek.

Öte yandan Banka’nın ve Lagarde’ın hali hazırda yolunda gidiyor gibi görünen veriye bağlı kalma taahhüdünü sürdürmesi de sürpriz olmayacak gibi görünüyor.

Çin

TÜFE ve ÜFE

Çin’de yeni hafta enflasyon verisiyle başlayacak. Özellikle emtia fiyatlarında Çin baskı oluşturan unsur olarak takip ediliyor. Dolayısıyla ekonomide olası toparlanma sinyalleri yakından izleniyor. TÜFE Temmuz ayında yıllık bazda 0,2%’den 0,5%’e, piyasa beklentilerinin üzerinde bir yükseliş gerçekleştirmişti. Gıda fiyatları aylık bazda gerileme sonrası değişim göstermeyerek bu tabloya katkı sağlamıştı. Piyasa beklentisi, Ağustos’ta enflasyonun canlanmaya devam ederek 0,7%’ye ulaşabileceği yönünde.

ÜFE ise Temmuz’da yıllık bazda 0,8% gerileme göstermişti. Sonuç her ne kadar negatif bölgede oluşsa da, aynı zamanda yaklaşık bir buçuk yılın en iyi seviyesi olarak kayda geçti. Ancak Ağustos ayında ÜFE’nin yıllık bazda -1,5%’e ulaşabileceği tahmin ediliyor.

GCM YATIRIM sizin için hazır! Yatırıma başlamaya hazır mısınız?
Yardıma mı ihtiyacınız var? Müşteri temsilcimize merhaba deyin!
Web sitemizi ziyaret eden kullanıcılara mümkün olan en iyi yatırım deneyimini sunabilmek için çerezler (cookieler) kullanmaktayız. Çerez politikalarımızın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.