FOREX PİYASASI
Geride bıraktığımız haftaya yine Trump damgasını vurdu. Çelik ve alüminyum ithalatına getirilen gümrük vergisi sonrasında gündem bu kez karşılıklı tarifelere geldi. ABD yönetimi karşılıklı tarifeler için planın ülkeler için ayrı ayrı hazırlanacağını belirtti. Bu da ülkelerin müzakere için yeterli zamanı olabileceği iyimserliğini ortaya çıkardı.
Trump’ın tarifeleri müzakere aracı olarak kullanması başta olumsuz karşılansa da, bunun etkilerinin sınırlı olabileceği ve şartların daha ılımlı hale getirilebileceği tahminlerinin çoğalması iyimserliğin dengelenmesinde etkili oluyor. Yine de Trump’ın “ya hep ya hiç” politikaları belirsizliğin devam etmesini sağlayacak gibi görünüyor.
Enflasyon endişesi ise devam ediyor. Ülkede yıllık bazdaki enflasyon dördüncü ayında da artış göstererek 7 ay aranın ardından 3%’e yükseldi. Aynı dönemde çekirdek enflasyon 3,3% oldu. ÜFE tarafında da yine katı enflasyonu gösteren rakamlar görülmesiyle Fed’in faiz indirimlerine ilişkin şüphe daha da arttı. Tarifelerin olası etkileri de değerlendirildiğinde, yakın zamanda bir faiz indirimi senaryosunun gittikçe uzaklaştığı görülürken, tarifelerin belli bir dönemi kapsayacak fiyat gelişmeleri ardında normale döneceği süreç, belki de yılın ikinci yarısında konuşulmaya başlanabilir.
New York Empire State İmalat Endeksi Ocak ayında keskin bir düşüşle -12,6 seviyesine ulaştı. Bu da imalat sektörünün yeniden zayıfladığı ve talep sorunlarının öne çıktığını gösterdi. Mayıs 2024’ten bu yana görülen en düşük seviye ile birlikte bir önceki ay görülen 2,1 puanlık mütevazi artışa göre keskin bir düşüşü işaret etti.
Yeni siparişlerin -8,6 puana gerilemesi talep konusundaki zayıflığı gösterirken, teslimatları gösteren endeks de durgunluğu işaret etti. Buna rağmen stok faaliyetlerinde artışın sürdüğü görüldü. Fabrika girdi ve satış fiyatlarında sınırlı yükseliş devam etti. Şu anki zayıf koşullara rağmen, önümüzdeki aylara ilişkin daha iyimser tahminler olduğu da dikkat çekti.
Fed’in faiz politikası konusunda birçok veriyi takip ediyoruz. Tek başlarına yön vermeleri çok zor olsa da, küçük resimlerin birleştirilerek yorumlanması ileriye dönük daha sağlıklı beklentiler elde edilebilmesi için önemli. Empire State İmalat Endeksi de bu küçük resimlerden biri. Piyasa beklentisi endeksin Şubat ayında -1 puana doğru ılımlı bir yükseliş gerçekleştirebileceği yönünde. Bu durum imalatta yavaşlamaya ilişkin kaygıları, veri karşılandığı takdirde, bir miktar hafifletebilir.
ABD’de konut başlangıçları Aralık ayında bir önceki aya göre 15,8% gibi sürpriz bir oranda artarak 1,5 milyona ulaşmıştı. Bu da Mart 2021’den bu yana en hızlı artış oranı olarak kayda geçti. Ülkenin Kuzeydoğu bölgesinde artış hızı 40% ile büyük katkı sağlarken, sayı olarak Güney’de 17,7%’lik artışla görülen 853 binlik başlangıç dikkat çekti. Bu veri inşaat sektöründe bir süredir görülen yavaşlama ardından güçlü bir sinyal vermişti. Ancak piyasa beklentisi Ocak ayında konut başlangıçlarının 1,4 milyon düzeyinde olabileceği yönünde. Yine de önceki ayın agresif artışı sonrası bu zayıflama sürpriz olmayacaktır.
FOMC toplantı tutanakları hafta ortasında yayımlanacak ve yatırımcılar faiz politikası ile ekonomik görünüm hakkında yeni ipuçları arayacak. Fed Ocak ayı toplantısında faizi sabit bırakmış, Başkan Powell da Fed’in faizleri indirme konusunda aceleci olmayacağını belirtmişti. Ekonomik görünümün ise sağlıklı şekilde ilerlediği ifade edilmişti.
Powell Çarşamba günü Temsilciler Meclisi’nde gerçekleştirdiği konuşmada Ocak ayı enflasyonuna ilişkin de değerlendirmelerde bulunmuştu. Tutanaklar veri öncesi döneme ilişkin olduğu için bu yoruma ulaşamayacağı. Ancak Powell, tek veriye göre hareket etmeyeceklerinin de sinyalini vermişti.
Philadelphia Fed İmalat Endeksi Ocak ayında bir önceki ay görülen -10,9 puandan 44,3 puana sıçrayarak Nisan 2021’den buy ana görülen en yüksek seviyelere ulaştı. Bu sıçrama, endeksin negatif bölgede kalacağını öngören tahminlerin de üzerinde gerçekleşti. Yükseliş aynı zamanda Haziran 2020’den bu yana en hızlı artış olarak da kayda geçti.
Yeni siparişler, teslimatlar, istihdam ve girdi – satış fiyatlarının tümünde yükseliş görüldü. Bu bir yandan ABD büyümesine ilişkin olumlu tahminleri destekleyen başlıklardan olsa da, aynı zamanda fiyat gelişmelerinin de sıcak kalabileceğini göstererek Fed’in faiz indirimine yönelik beklentileri törpüleyen etkenlerden oldu.
Piyasa beklentisi endeksin Şubat ayında 25,4 puana zayıflayabileceği yönünde. Ancak bu oran bile, karşılandığı takdirde son dönemin en yüksek düzeylerinden biri olacak.
ABD’de imalat PMI Ocak ayında 51,2 puana yükselerek Haziran 2024’ten bu yana ilk kez genişlemeyi işaret etmişti. Bu da, hizmet sektörünün uzun süredir büyümeyi desteklemesinin ardından imalat sektörünün de katkısının artabileceği görüşünü destekledi.
Yeni siparişlerdeki artış önemli göstergelerden biri olurken, üretim ve istihdamdaki yükseliş de sektörde güvenin artmaya başladığına işaret etmişti. Üretimdeki artışların da birikmiş işler kaleminin zayıflamasında etkili oluyor. Ancak girdi ve satış fiyatlarında keskin bir yükseliş söz konusu. Dolayısıyla yeni genişlemeye geçen sektöre rağmen, fiyatlar hala baskı oluşturan unsur olarak görülebilir.
Hizmet PMI Ocak ayında 52,9 puan olarak açıklanarak genişleme bölgesinde kalsa da, Aralık ayındaki 56,8 puandan da gerilemişti. Veri aynı zamanda piyasa beklentisinin altında gerçekleşmişti.
Bu yavaşlamaya rağmen, büyük resme bakacak olursak sektör iki yıldır aralıksız olarak genişleyerek GSYİH tarafına dayanak oluşturuyor. Yeni siparişlerin artmaya devam etmesi, önceki aylara göre hız kaybı olsa da talebin sağlıklı şekilde ilerlediğini gösterdi. İstihdamda artış 2022’den bu yana en hızlı orana ulaşırken, imalatta olduğu gibi girdi ve satış fiyatlarında artış da devam etti. Buda istihdam maliyetlerindeki artış da etkili oldu. Yeni siparişlerin hız kaybetmesi geleceğe dönük beklentileri de bir miktar törpülemiş durumda.
Michigan Üniversitesi’nin hazırladığı tüketici güven endeksi, ilk okumaya göre Şubat’ta 71,1 puandan 67,8 puana gerilemişti. Beklentinin altında kalan veri, aynı zamanda üst üste ikinci aylık düşüşünü gerçekleştirdi. Böylece endeks Temmuz 2024’ten beri en düşük seviyesine ulaştı. Düşüşte endeksin iki alt kalemi olan beklenti ve mevcut koşullarda düşüş izlendi.
Dayanıklı tüketim mallarına yaklaşımın olumsuz yönde ilerlediği görülürken, buna sebep olarak da tarife politikalarının olumsuz etkilerinden kaçınabilmek için geç kalındığı düşüncesi gösterilmişti. 12 aylık enflasyon beklentisi 3,3%’ten 4,3%’e çıkarken, uzun vadeli enflasyon beklentisi 3,2%’den 3,3%’e yükselmişti.
ABD’de ikinci el konut satışları Aralık ayında bir önceki aya göre 2,2% artarak 4,24 milyona ulaşmıştı. Yüksek kalan faiz oranlarına rağmen son aylardaki toparlanma dikkat çekiyor. Bunda ücret ve istihdam artışlarının olumlu etki yarattığı düşünülüyor.
Piyasa beklentisi Ocak’ta satışların 4,15 milyona yavaşlayabileceği yönünde. Faizin daha uzun süre yüksek kalabileceği senaryosunun güçlenmeyi sürdürmesi, önümüzdeki süreçte konut sektöründe tekrar baskı görülmesine neden olabilir.
Euro Bölgesi’nde imalat PMI Ocak’ta 45,1 puandan 46,6 puana yükselerek daralma hızının yavaşladığını gösterdi. Üretim faaliyetleri ve yeni siparişlerdeki düşüşün yavaşlaması bu tabloda etkili olurken, işten çıkarmaların hızlanarak sürdüğü dikkat çekti. Girdi fiyatları Ağustos 2024’ten bu yana ilk defa artış gösterse de, şirketlerin bunu henüz satış fiyatlarına yansıtmadığı belirtildi. Piyasa beklentisi imalat PMI’ın Şubat’ta 46,7 puan düzeyinde oluşabileceği yönünde.
Hizmet PMI ise aynı dönemde 51,3 puan düzeyinde oluştu. yeni siparişler artış gösterirken, istihdam koşullarında da iyileşme izlendi. Ancak girdi maliyetlerindeki artış hızı son 9 ayın en hızlı oranına ulaştı. Sayın fiyatları ise geçtiğimiz yılın ortalarından beri en yüksek seviyelerde oluştu. Piyasa beklentisi hizmet PMI’ın Şubat’ta 51,5 puan düzeyinde oluşacağı yönünde.
Almanya’da imalat PMI Ocak’ta 45 puana yükselse de, daralma bölgesinde kalmayı sürdürdü. Üretim ve yeni siparişlerdeki düşüş hızının yavaşlaması, PMI’a olumlu şekilde katkı sağladı. Ancak zayıf talep dikkat çekiyor. Bunun olumlu katkısı ise fiyat artış hızını yavaşlatıyor olması. Buna karşın, indirimlerin önceki aylara göre daha az yaygın olduğu da ifade edildi. Girdi – satış fiyatlarındaki dengelenmeler enflasyon beklentileri açısından olumlu değerlendirilebilir. İmalat aktivitesinin daralmaya devam etmesi, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indirimleri için üzerinde oluşan baskıyı artırabilir. Piyasa beklentisi Şubat’ta imalat PMI’ın 45,5 puan düzeyinde oluşacağı yönünde.
Hizmet PMI ise Ocak ayında 51,2 puandan 52,5 puana ulaşmıştı. Hizmet sektöründeki toparlanma güçlenirken, son altı aydaki en güçlü seviyesine ulaştı. İşletme faaliyetler, yeni siparişlerdeki düşüşe karşın birikmiş işlere dayalı olarak sürdü. İstihdam ise geçtiğimiz yılın ortasından bu yana yeniden artış gösterdi. Ancak enflasyon beklentileri için önemli kalemlerden olan girdi – satış fiyatları neredeyse bir yılın en hızlı artışını kaydetti. Piyasa beklentisi hizmet PMI’ın Şubat’tan 52,5 düzeyini koruyabileceği yönünde.
Almanya’da ZEW Ekonomik Hissiyat Endeksi Ocak ayında 15,7 puandan 10,3 puana gerilemişti. Beklentinin altındaki bu veri, Alman ekonomisinin tekrar daralma yaşaması ve enflasyon baskısının gündemde tutulduğunu gösterdi.
Tüketici harcamalarındaki zayıflığın yanı sıra, inşaat sektöründeki durgunluk, yaklaşmakta olan seçimlere rağmen koalisyon müzakerelerinin pek de olumlu geçmeyeceği beklentisi, Trump’ın politikalarının oluşturduğu olumsuz izlenim diğer önemli başlıklar olarak izlendi. Piyasa beklentisi endeksin Şubat’ta 17,5 puana yükselebileceği yönünde.
Ada’da enflasyon Aralık ayında yıllık bazda 2,5% oldu ve aynı düzeyde bulunan beklenti ile Kasım ayı oranının (2,6%) altında kaldı. Yavaşlamada restoran ve oteller, rekreasyon ve iletişim, genel hizmet sektörü enflasyonu öne çıkan başlıklar oldu. Aynı dönemde çekirdek enflasyon ise 3,5%’ten 3,2%’ye yavaşlayarak olumlu sinyal verdi.
Çekirdek enflasyon 3,2% ile hala yüksek seviyelerde olsa da, gerileme eğilimi İngiltere Merkez Bankası için rahatlatıcı gelişmelerden biri. Ancak piyasa beklentisi enflasyonun Ocak ayında 2,5%’ten 2,7%’ye yükselebileceği yönünde. Beklentinin karşılanıp karşılanmadığı, faiz beklentileri ve Sterlin değerlendirmeleri üzerinde etkili olacaktır.
Avustralya Merkez Bankası RBA’nın 18 Şubat’taki toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimi gerçekleştirmesi bekleniyor. Ancak beklenti, swap piyasalarında 87% ihtimalle değerlendiriliyor. Dolayısıyla bunun kesin bir beklenti olmadığını hatırlatmakta fayda var.
Son dönemde istihdam piyasasındaki zayıflama, ücret artış hızlarındaki düşüş (Çarşamba günü bununla ilgili yeni veri açıklanacak) ve enflasyondaki zayıflama faiz indirim beklentilerine dayanak oluşturan ana başlıklar oldu. Ancak bu süreçte işsizliğin RBA’nın projeksiyonları üzerinde kalması ve tarife riski belirsizliği koruyan başlıklar olarak izleniyor.
Banka’nın önümüzdeki dönemde ilişkin vereceği sinyaller de önemli olacak. Faiz kararının yanı sıra, yılın devamına ilişkin beklentiler Avustralya Doları üzerinde etkili olacaktır. Şu an yıl sonuna kadar toplamda 75 baz puan civarı indirim beklentisi bulunuyor.
Avustralya’da Ücret Fiyat Endeksi 2024’ün son çeyreğinde yıllık bazda 3,5% artarken, önceki çeyreğe göre artış 0,8% oldu. Önceki çeyrekte yıllık bazdaki ücret artış hızı 4,1% olmuştu.
Yavaşlamada daha çok özel sektör ücret artış hızının ivme kaybı (4,1%’den 3,5%’e) etkili oldu. Çeyrek bazındaki ücret artış hızının 4. çeyrekte 0,8% oranını koruması bekleniyor.
Ücret artış hızları, istihdam maliyetlerinin en önemli kısımlarından biri olması nedeniyle, satış fiyatları ve aynı zamanda talep açısından önemli göstergelerden. Ücret artış hızının yavaşlamaya devam etmesi, faiz indirimi kararları için daha geniş bir alan sunabilecekken, tersi durum kararın ertelenmesinde etkili olabilir.
Avustralya’da işsizlik Aralık ayında 8 ayın en düşük seviyesi olan 3,9%’dan 4%’e yükselmişti. İstihdam artışı ise 56,3 bin artış ile toplam istihdamı 14,58 milyona taşımıştı. yarı zamanlı istihdam 80 bin artarken, tam zamanlı istihdam 23,7 bin düşüşle dikkat çekmişti.
Piyasa beklentisi Ocak’ta işsizliğin 4,1%’e çıkabileceği, istihdama katılımın da 20 bin artabileceği yönünde.
İşsizlik oranının yükselmesi faiz indirimleri önünde engel oluşturabilir, fakat istihdam hala güçlü seviyelerde bulunuyor. Tam zamanlı istihdamdaki zayıflık talep koşullarını etkileyerek faiz indirimi görüşünü destekleyebilir. Bu nedenle tek veri odaklı ilerlemek zor olacaktır. Yine de beklenti – sonuç ilişkisindeki sapmaya bağlı olarak Avustralya Dolarında hareketlilik izleyebiliriz.
Yeni Zelanda Merkez Bankası RBNZ, Kasım’da 50 baz puanlık faiz indirimi ile politika faizini 4,25’e çekmişti. Enflasyonun 2,2%’ye gerilemesi ile birlikte hedef alanda (1-3%) hareket etmesi indirim için ana dayanaktı. Ayrıca ekonomik aktivite ve istihdam büyümesinde de hem mevcut zayıflık, hem de zayıflık beklentileri bulunuyor.
Enflasyon 2022’nin son çeyreğinden beri aralıksız olarak gerilerken, işsizliğin de aynı dönem boyunca yükselerek son olarak 5,1%’e ulaştığı izlendi. Son üç aydır gerileyen işletme güveni ve zayıf seyreden tüketici talebi ile birlikte Banka’nın bu toplantıda 25 baz puan faiz indirmesine kesin gözüyle bakılıyor. 50 baz puanlık faiz indirim ihtimali ise swap piyasalarında 17% ihtimal ile değerlendiriliyor.
Kanada’da Aralık ayında yıllık enflasyon 1,9%’dan 1,8%’e gerilemişti. Eylül’den bu yana görülen en düşük enflasyon, aynı zamanda enflasyonun sabit kalacağı beklentisine kıyasla olumlu bir tablo sunmuştu. Kanada Merkez Bankası’nın (BoC) 2%’lik hedefi altında kalan enflasyon, şu ana kadar faiz indirim beklentilerini de desteklemişti. Ancak son dönem ile birlikte tarifelerin etkilerine yönelik belirsizlik de dikkatli şekilde takip ediliyor.
Piyasa beklentisi Ocak ayında enflasyonun yıllık bazda 1,8%’den tekrar 1,9%’a yükselebileceği yönünde. Buna aylık enflasyonun 0,4%’lük gerileme ardından 0,1%’lik artışla eşlik etmesi bekleniyor.