FOREX PİYASASI
Hafta Almanya seçimiyle başlasa da, devamında Trump nedeniyle çok az konuşulan başlıklar arasında yer aldı. Hristiyan Birlik partileri CDU/CSU 28,6% oyla birinci, aşırı sağ AfD ise 20,8% oyla ikinci oldu. Önümüzdeki süreçte ülkedeki koalisyon çalışmaları takip ediliyor olacak.
Trump ise tarifeleri tekrar vurguladı. Çin’in ABD’nin enerji, teknoloji ve stratejik sektörlerine yatırım yapması sınırlandırıldı. Öte yandan bakıra uygulanabilecek olası tarifeler için Ticaret Bakanlığı’na inceleme talimatı verdi.
4 Mart’tan itibaren Meksika ve Kanada’ya 25%, Çin’e ek olarak 10% gümrük vergisi uygulanacak. Çin Ticaret Bakanlığı, yeni tarifelere gerekli karşı tedbirler alınacağını açıkladı. Tarifelerin müzakere aracı olarak kullanılmasından çok, ekonomileri tehdit edecek bir araç olduğu değerlendirmesi gittikçe daha zorlayıcı oluyor ve riskten kaçışı hızlandırdı.
Nvidia bilançosu ise haftanın öne çıkan şirket gelişmeleri arasındaydı. Şirketin güçlü bilanço açıklamasına karşın, brüt kar marjlarının sanılandan düşük olabileceği uyarısı ve Trump gündemi hissede kayıplar görülmesine neden oldu.
Önümüzdeki hafta ABD tarafında yoğun bir veri akışı, Euro Bölgesi tarafında da faiz kararı var. Bunun yanında Trump’ın gündemini de sıkı şekilde izliyor olacağız.
ABD ekonomisi Ocak ayında istihdama 143 bin katılım sağlatırken, bu hem Aralık ayının (307 bin), hem de beklentinin (yaklaşık 170 bin) altında kalmıştı. Sağlık ve perakende ticaret sektörü istihdam katılımında öne çıkan kalemler olurken, yapılan açıklamada Los Angeles’taki yangın ve Ocak ayındaki sert soğukların istihdam üzerinde belirgin bir etki oluşturmadığı bildirilmişti. Öte yandan Kasım ayı verisi 49 bin artırılarak 261 bine, Aralık ayı verisi de 51 bin artırılarak 307 bine revize edilmişti.
Piyasa beklentisi tarım dışı istihdamın Şubat ayında 158 bin artmış olabileceği yönünde. Beklentinin karşılanması halinde bu önceki aya göre yüksek bir artış olacak. Ancak son dört ayın en düşük ikinci verisi de olacak.
Ortalama saatlik kazançlar Ocak ayında bir önceki aya göre 0,5% artarak agresif bir tablo sunmuş, yıllık bazda artış hızını ise 4,1%’de tutmuştu. Aylık artık ortalama saatlik kazancı ortalama 35,87 dolara getirirken, aynı zamanda Ağustos 2024’ten beri en yüksek artış hızı olarak kayda geçmişti.
Ücret artışlarının hızı enflasyon beklentileri açısından önemli kabul edilir. Piyasa beklentisi Şubat ayında ücret artış hızının 0,3% düzeyinde olabileceği, yıllık bazda ise 4,2%’ye yükselebileceği yönünde.
İşsizlik oranı Ocak ayında 4,1%’den 4%’e gerilemişti. Mayıs ayından bu yana görülen en düşük oran olarak kayda geçmişti. Piyasa beklentisi Şubata ayında 4%’ün korunacağı yönünde.
ABD özel sektör istihdamı Ocak ayında 183 bin kişi artmış ve piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşmişti. Ancak sektörler arasındaki ayrım dikkat çekti. Hizmet sektörü 190 bine yakın istihdam sağlarken, üretim sektöründe 6 bin kayıp yaşandı. Üretim sektöründeki kayıp da imalattaki 13 bin istihdam kaybından kaynaklandı.
Aynı dönemde mevcut işinde çalışanların yıllık cüret artışı 4,7%, iş değiştiren çalışanların yıllık ücret artışı 6,8% oldu.
Piyasa beklentisi Şubat ayında özel sektör istihdamının 148 bin artmış olacağı yönünde.
ISM Hizmet PMI Ocak ayında 54 puandan 52,8 puana gerileyerek sektördeki genişlemenin hız kaybettiğini gösterdi. İşletme aktivitesi ve yeni siparişlerde büyüme hızı yavaşlarken, stoklar daralmayı sürdürdü. İstihdam ve yeni ihracat siparişleri artarken, fabrika girdi maliyetlerinde baskının azaldığı izlendi.
Piyasa beklentisi Hizmet PMI’ın Şubat’ta 53 puan düzeyinde oluşabileceği yönünde. Özellikle tarifeler ve küresel ticarete ilişkin belirsizliğin ölçülebilmesi açısından PMI’lar yakından takip ediliyor olacak.
ABD’de ISM İmalat PMI Ocak ayında 50,9 puana yükselerek, iki yılı aşkın süredir devam eden daralma ardından ilk kez yükselmişti. Manşet veriye katkıyı daralma bölgesinden çıkarak veren kalemler üretim ve istihdam olurken, genişleme hızını artıran kalemler yeni siparişler, teslimatlar ve fiyatlar oldu. Stoklar ise daralma hızını artırarak şirketlerin stok tükettiğini gösterdi.
ABD’de büyüme uzun süredir hizmet sektörü desteğiyle ilerliyor ve hizmet aktivitesinde de zayıflık görünümü var. Dolayısıyla imalatın desteği oldukça önemli hale geldi. Fakat imalat sektörü aynı zamanda fiyat baskılarının arttığını da gösteriyor.
Piyasa beklentisi Şubat ayında ISM İmalat PMI’ın 50,5 puan düzeyinde oluşabileceği yönünde.
Euro Bölgesi ekonomisi 2024’in son çeyreğinde daralmanın eşiğinden döndü. Buna bazı göstergelerdeki sınırlı toparlanma eşlik etti ki bunların arasında reel sektör güveni dikkat çekti. Bu süreçte manşet enflasyon yükseliş gösterse de, aylık fiyat gelişmeleri ılımlı seyretti ve çekirdek enflasyon katı da olsa yükselmeden konumunu korudu.
Bu gelişmelerin de katkısıyla, 6 Mart Perşembe günü gerçekleşecek para politikası beyanatında Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faizleri 25 baz puan indirmesi ana beklentiyi oluşturuyor. GCM Yatırım Araştırma Departmanı olarak beklentimiz de bu yönde. Bu konuda tam bir görüş birliği yok gibi görünüyor, ancak Bölge ekonomisinde oluşan baskılar kararı etkileyecek izlenimi var. Asıl sorun ise Banka’nın faiz indirimine Mart toplantısından sonra devam edip etmeyeceği.
Swap piyasaları 28 Şubat Cuma itibariyle 6 Mart toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimine kesin gözüyle bakıyor. Nisan toplantısında indirim ihtimali 71%, Haziran toplantısında indirim ihtimali ise 78% oranla fiyatlanıyor. Mevduat faizi için konuşacak olursak, yıl sonu için 1,785 oranının fiyatlandığını görüyoruz. Bu da yıl boyunca dört faiz indirimi beklentisini öne çıkarıyor.
Bu aşamada bazı şahin üyelerin faiz indirimlerine karşı tepki verdiği görülüyor. Bu nedenle beyanatta verilecek sinyaller önemli olacak. Örneğin kısıtlayıcı seviyelerde olduğu vurgusunun kaldırılması, yeni faiz indirimlerinin daha tartışmalı hale geldiğini gösterebilir. İfadenin korunması ise tersi şekilde, faiz indirimlerinin devam edeceği beklentisinin sürmesinde etkili olabilir.
Son karar ardından mevduat faizi 2,75, ana refinansman oranı 2,90, marjinal borçlanma orası ise 3,15 seviyesinde bulunuyor.
Euro Bölgesi enflasyonu Ocak ayında yıllık bazda 2,5% olmuş ve 2024 ortalarından bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Artış enerji maliyetlerindeki yükselişten kaynaklandı.
Enerji dışında geri kalan kalemlerde ılımlı bir tablo izlense de, çekirdek enflasyon 2,7% düzeyinde sabit kaldı. Hizmet enflasyonu 4%’ten 3,9%’a yavaşlarken, gıda, alkol ve tütün kalemi 2,6%’dan 2,3%’e yavaşladı. Aylık bazda ise negatif enflasyon oranları görüldü.
Şubat ayına ilişkin verilerde ise beklenti enflasyonun 2,5%’ten 2,3%’e yavaşlayabileceği yönünde. Çekirdek enflasyonun ise aynı dönemde 2,7%’den 2,6%’ya yavaşlaması bekleniyor. Bu veriler karşılandığı takdirde, hali hazırda kesin gözüyle bakılan Mart faiz indirimini destekleyebileceği gibi, sonraki toplantılara ilişkin faiz indirim beklentisini de destekleyebilir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası TCMB, Ocak ayındaki toplantısında politika faizini 250 baz puan indirerek 45%’e getirmişti. Aralık toplantısındaki indirim yeni yıl ile birlikte devam ederken, bu karar piyasa beklentilerine uyumlu şekilde alınmıştı.
Ocak ayında aylık enflasyonun 5%’e çıkmasına karşın yıllık enflasyonun, beklentinin üzerinde de olsa, genel olarak ılımlı seyrini koruması faizin indirilebileceği yönünde beklentilerin korunmasında etkili oldu. Ayrıca son toplantıda para politikasının hala kısıtlayıcı olduğunun ve dezenflasyon sürecine destek verdiğinin belirtilmesi de yeni indirim beklentisine kapıyı açtı.
Foreks anketine göre politika faizinin Şubat toplantısında 250 baz puan daha indirilerek 42,50%’ye getirileceği yönünde. GCM Yatırım Araştırma Departmanı olarak beklentimiz de bu şekilde.
Türkiye’de yıllık enflasyon Ocak ayında 44,38%’den 42,12%’ye gerilemişti. Ancak enflasyon piyasa beklentisinin üzerinde oluştu. Haziran 2023’ten bu yana en düşük enflasyona ulaşılmasına karşın, aylık enflasyon 5,03% olarak açıklandı. Bu da son bir yılın en yüksek aylık enflasyonu olarak kayda geçti.
Aylık enflasyonun seviyesi, dezenflasyon sürecinin kırılgan olup olmadığı sorularının artmasında etkili oldu. Ancak genel olarak yıllık enflasyonun ılımlı seyri TCMB’ye yönelik beklentilere yön veriyor gibi görünüyor. Piyasa beklentisi Şubat ayında enflasyonun yıllık bazda 40,04%’a yavaşlayabileceği yönünde. Aylık TÜFE’nin ise 3,00% düzeyinde oluşabileceği düşünülüyor.