Lisanslı ve Geniş Yetkili Aracı Kurum - Lisans No: G-039 (398)

BOE, Sterlin ve Brexit

09 Mayıs 2016
Son ayların en çok konuşulan başlıklarından bir tanesi İngiltere’nin gündem oldu. Ada ülkesinin, Avrupa’nın bir parçası olarak kalıp kalmayacağı, hem bulunduğu kıtanın, hem de dünyanın ekonomisini yakından ilgilendiren bir konu. Dolayısı ise İngilizlerin 23 Haziran’daki halk oylamasında Avrupa Birliği’nde (AB) kalma, ya da ayrılma yönünde vereceği karar, önümüzdeki haftaların en kritik temel değişkenlerinden biri olarak hesaba katılmalı. Söz konusu referandum öncesinde, piyasalar için konuya ışık tutacak İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) açıklamaları ise bu hafta yakından izlenecek.

“BOE’den değişiklik beklenmiyor”

BOE’nin bu hafta yoğun bir takvimi var. Banka, iki gün sürecek toplantısının ardından Perşembe günü (TR saati ile 14:00) para politikası kararlarını, bu toplantının tutanaklarını ve enflasyon raporunu aynı anda yayımlayacak. Basına servis edilecek bu dokümanların 45 dakika sonrasında ise BOE Başkanı Mark Carney basın konferansı düzenleyecek.

Carney ve ekibinin şimdilik para politikasında bir değişiklik yapması beklenmiyor. Ancak son dönemde, İngiltere’nin AB’den ayrılma (Brexit – Britain ve Exit kelimeleri ile basın tarafından türetilen, İngiltere’nin AB’den ayrılma durumunu anlatan kelime) kararı alabilecek olması nedeni ile tüm ülkede olduğu gibi, BOE’de de işler biraz karıştı. Banka’nın faiz artırımına yakın olduğu yönündeki algı yerini, Brexit’in gerçekleşmesi halinde faiz indirimleri bile görülebileceğine ilişkin spekülasyonlara bıraktı. Ada basınında BOE cephesi için, “faiz indiriminin daha az saçma” olduğu yönünde değerlendirmeler yapıldı. Carney de, referandumun, finansal istikrar için en büyük risk olduğunu söylemişti. Ayrıca BOE’nin İngiliz bankalarından, halk oylamasından ayrılma yönünde bir karar çıkması halinde gelebilecek faiz indirimlerine hazır olmalarını istediği de konuşuluyor.

Resim-1

BOE’nin, %0.50 seviyesinde olan faiz oranının, Brexit’in gerçekleşmesi ya da gerçekleşmemesi halinde nasıl şekilleneceğine ilişkin piyasa beklentilerini yansıtan yukarıdaki grafik, birkaç farklı noktayı gözler önüne seriyor.  Bunlardan ilki, referandumdan AB yanlısı bir karar çıkması koşulunda, Şubat ve Mayıs aylarındaki beklentiler arasında önemli bir fark olması. İkincisi, Brexit halinde BOE’nin bir faiz indirim döngüsüne gireceği beklentisi, son olarak ise piyasaların Brexit’e daha düşük bir ihtimal veriyor olması…

“Referanduma kadar ve referandumdan sonra…”

Piyasalar için bir değerlendirme yapacaksak, İngiltere adına önümüzdeki süreci iki bölümde incelemek daha doğru olur. Referandum öncesi ve sonrası… AB üyeliğinin halka sorulacağı oylama öncesinde konuya ilişkin haberler ve anket sonuçları basında yer aldıkça, Sterlin ve İngiliz varlıkları piyasaların en volatil enstrümanları olacak gibi görünüyor. Piyasa beklentileri değişebilir, bu paralelde tabi ki fiyatlamalar da… Dolayısı ile referandum tarihine kadar, kısa süreler içerisinde sert fiyat değişimlerinin görülebileceği bir Sterlin küresel piyasaları bekliyor diyebiliriz.

Dönelim piyasa beklentilerini görselleştiren yukarıdaki grafiğe… Mayıs ayında yapılan ankette (düz beyaz çizgi) katılımcılar İngiltere’nin AB’de kalması halinde, Şubat ayındakine (kesikli beyaz çizgi) göre daha yavaş bir faiz artırım rotası izleyeceği görüşünü paylaşmışlar. Yani Şubat ayından Mayıs’a kadar piyasaların görüşünde önemli bir değişiklik olmuş. Hem de her ikisinde de Brexit’in gerçekleşmeyeceği senaryosu altında…

Bu durum, sadece 23 Haziran referandumunun getirdiği bir belirsizliğin ekonomideki yavaşlamadan sorumlu olmayabileceğine ilişkin bir kanıt olabilir. AB üyeliği gibi ekonomiyi derinden etkileyebilecek bir konu hakkında referandum yapılacak olmasının getirdiği riskler, ekonomiyi olumsuz etkileyebilir. Ancak görünen o ki piyasalar bunu dışında da bazı dinamiklerin, BOE’nin faiz artırım temposunu yavaşlatmasına neden olabileceğini düşünüyor. Son PMI verileri de İngiliz ekonomisi için çok iç açıcı sonuçlar ortaya koymadı. Söz konusu makro göstergeler 2013 ‘ün sonralarından itibaren geri çekiliyor.

Resim-2

Anketten çıkan diğer dikkat çekici noktalar arasında, her ne kadar Brexit olması durumunda faizlerde önemli bir düşüş eğilimi (1. Grafik mavi çizgi) yaşanacağı düşünülüyor olsa da, Mayıs ayındaki cevaplara göre piyasaların genel faiz beklentisinin (1. Grafik sarı çizgi), bunun şimdilik olası görülmediği yönünde bir ipucu vermesi sayılabilir.

Referandum sonuçlarını görene kadar, yayımlanacak anketler piyasaların konuya ait algısını şekillendirebilir. YouGov’un son çalışmasında (9 Mayıs 2016) AB taraftarları %42, karşıtları ise %40’lık bir paya sahip görünüyordu. Bu rakamlar AB’de kalmak isteyenlerin oranının arttığına işaret etti ki, önceki rakamlar ayrılma yönünde oy vermeyi düşünenlerin önde olduğunu gösteriyordu. Anket sonuçları önümüzdeki günlerde de farklı sonuçlara işaret etmeye devam ederek varlık fiyatlarında etkili olabilir.

“BOE’den ilk kapsamlı değerlendirme”

Buraya kadar referandum konusundaki piyasa beklentilerini ve İngiliz ekonomisinin Brexit’in dışında da sorunlar yaşıyor olabileceğini konuştuk. Hatırlarsanız BOE’nin Perşembe günkü açıklamalarının kritik olabileceğinden de söz etmiştik.

Carney ve ekibinin para politikasını değiştirmesi beklenmiyor (Faizin %0.50’de, toplam parasal genişlemenin 375 milyar Sterlin’de sabit bırakılacağı düşünülüyor). Yine de sallanan ekonomiyi desteklemek için bazı üyelerin, ilerleyen dönemlerde faiz indiriminin faydalı olabileceğini savunabileceği konuşuluyor. Ayrıca Banka’nın aynı gün yayımlayacağı yılın ikinci enflasyon raporunun, referandum adına bilgiler verecek kapsamlı ilk BOE raporu olacağı öngörülüyor. Dolayısı ile söz konusu raporun satır aralarındaki değerlendirmeler ve Carney’nin açıklamaları özellikle Sterlin tarafında kısa vadeli yönü tayin edebilir.

Mark Carney’nin, %0.50 seviyesinde olan faiz oranı konusunda BOE’nin ilk adımının artırım tarafında olacağı yönündeki ifadesinde bir değişiklik yapıp yapmayacağı önem taşıyor. Çünkü piyasalar, her ne kadar Brexit’in gerçekleşmesine büyük bir ihtimal vermese de, BOE’nin de faiz tarafında hızlı bir artırım rotası izleyeceğini düşünmüyor diyebiliriz. Mark Carney’nin faiz artırımı konusundaki görüşünün değişmediğinin görülmesi Sterlin’de yükseliş eğilimini güçlendirebilir. Ancak Başkan’ın, söz konusu politik, siyasi belirsizlik ve ekonomik riskleri dikkate alarak tavrını değiştirmesi, ada ülkesinin para biriminde kayıplara neden olabilir.
GCM YATIRIM sizin için hazır! Yatırıma başlamaya hazır mısınız?
Yardıma mı ihtiyacınız var? Müşteri temsilcimize merhaba deyin!
Web sitemizi ziyaret eden kullanıcılara mümkün olan en iyi yatırım deneyimini sunabilmek için çerezler (cookieler) kullanmaktayız. Çerez politikalarımızın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.