Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması / Çimento Sektörü
1 Ekim 2023 itibarıyla geçiş dönemi başlayan SKDM gelecek dönemde küresel ticaretin odak noktası haline gelecek. Dolayısıyla düzenlemeden daha az etkilenmek için şirketlerin yol haritaları önem arz edecek. Önceki raporlarımızda SKDM hakkında detaylı bilgileri paylaşmıştık. Genel olarak SKDM’nin etki edeceği sektörler;
- Demir – Çelik
- Çimento
- Gübre
- Elektrik
- Alüminyum
- Hidrojen
olarak sıralamıştık. Bir önceki incelememiz demir çelik sektörü üzerine olmuştu. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması / Demir - Çelik Sektörü hakkında detaylı biliye özel raporumuzdan ulaşabilirsiniz.
→ Aşağıdaki tabloda sektöre dahil olan şirketler ve temel piyasa çarpanları bulunmaktadır. Borsa İstanbul’da TAŞ TOPRAK sektörü adı altında işlem gören 21 tane çimento ve beton sektörlerinde faaliyet gösteren şirket bulunmaktadır. Oyak Çimento (OYAKC), Çimsa Çimento (CIMSA), Akçansa Çimento (AKCNS) gibi sektörde öncü sayılabilecek şirketlerde taş toprak sektörü içinde bulunmaktadır. Karbon düzenlemesi kapsamında şirketlerin iyi bir yol haritası oluşturmaları ve bu durumdan negatif etkilenmemek adına hızlı adımlar atması önem arz etmektedir.
Not: Veriler 11.10.2023 kapanış bilgilerini içermektedir.
Türkiye Çimento Haritası
Kaynak: Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği (Harita güncelleme tarihi 09.05.2023 olarak belirtilmiştir)
Ürün Kapsamı Tablosu
Kaynak: SKDM Tüzüğü
Çimento Sektöründe Karbon Azaltma Yöntemleri
- Alternatif Yakıtlar (Biyo Kütle)
- Enerji Verimliliği
- Klinker İkamesi
- Karbon Tutma Kullanma ve Depolama
→ Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (İMSAD) İnşaat Malzemeleri Sanayisinin Yeşil Mutabakata Uyumu Rehberi çalışmasını incelediğimizde yeşil dönüşüme etkili olacak yeni arge ve inovasyon çalışmaları dikkat çekerken en önemlisi de teknolojinin de ön plana çıkarak sektöre bu konuda sağlayabileceği ön plana çıkıyor. Çimento ve sektördeki buna bağlı malzemelerin üretiminden kaynaklı karbon emisyonlarının azaltılması konusunda üzerinde durulan yenilikçi yaklaşım ve teknolojiler genel olarak enerji verimliliği, alternatif ham maddeler, proses iyileştirmeleri ve atık yönetimi alanları olarak ayrılabilir. Genel olarak bakıldığında çimento sektörü için yeşil dönüşümde öne çıkan yenilikçi yaklaşım ve teknolojiler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Not: İnşaat Malzemeleri Sanayisinin Yeşil Mutabakata Uyumu Rehberi referans alınmıştır.
Alternatif enerji kaynakları ve enerji verimliliği;
- Güneş ve rüzgar enerjisi ile biyokütle ve atık niteliğindeki alternatif yakıtların kullanımı
- Yüksek sıcaklıklı güneş reaktörlerinin ham madde kalsinasyonunda kullanımı
- Ham madde kalsinasyonunda elektrik enerjisi kullanımı
- Tesis içi taşıma ve nakliyelerde elektrikli araç ve iş makinelerinin kullanımı
- Enerji-verimli yenilikçi öğütme teknolojileri
Alternatif ham maddeler ve mineral ve kimyasal katkı malzemeleri;
- Karbondan arındırılmış ham madde kullanımı
- Endüstriyel atıkların ve inşaat yıkıntı atıklarının döngüsel ekonomi kapsamında kullanıma uygun getirilmesi ve sonrasında üretimde kullanımı
- Bilinen mineral katkı malzemelerinin yüksek oranlarda kullanımına yönelik teknolojiler ve bunu mümkün kılacak yenilikçi kimyasal katkı malzemelerinin (öğütme kolaylaştırıcı, akışkanlaştırıcı vb.) kullanımı
- Çimento veya beton karışımlarında kalsine kil ve kireç taşı tozunun birlikte kullanımı
- Çimento esaslı malzemelerin servis ömrünü artırıcı özel ürün tasarımları
Proses İyileştirmeleri;
- Yüksek verimli atık ısı geri kazanım sistemleri
- Dijital dönüşüm kapsamında yapay zeka tabanlı analiz, optimizasyon ve karar destek sistemleri içeren otonom üretim süreçleri
- Alternatif ve yenilikçi öğütme prosesleri
Emisyon ve atık yönetimi;
- Üretim sırasında çıkan filtrelerde tutulan tozların üretimde yeniden kullanımı
- Çimento üretiminde ortaya çıkan karbon dioksit için karbon yakalama, kullanım ve depolama teknolojileri
- Betonun kullanımı sırasında karbonatlaşma yoluyla karbon yakalama
- Beton karışımlarında CO2 ile kür teknolojisi olarak karşımıza çıkmaktadır.
→ Diğer yandan Karbon Yakalama, Kullanma ve Depolama, çimento üretiminin karbondan arındırılması için son derece önem taşımaktadır bundan kaynaklı sektörde önemli yatırımlar yapılmaya devam edilmektedir. Bu bağlamda, CEMBUREAU (Avrupa Çimento Birliği), yatırımların hızlandırılması ve CO2 tasarruflarının mümkün olan en kısa zamanda sağlanması için AB Endüstriyel Karbon Yönetim Stratejisi’ni tam olarak desteklemektedir.
→ TÜRKÇİMENTO’nun desteği ile 8-11 Ekim 2023 tarihlerinde düzenlenen Cemtech Europe 2023 İstanbul’da gerçekleşti. Etkinliğin açılışında konuşan TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay, Türk çimento sektörünün dünyanın en büyük beşinci ve Avrupa’nın lider üreticisi olduğunu belirterek, “Sektörümüz yeterli kapasitesiyle tüm ihtiyaçlara cevap verirken; sorumlu, yeşil dönüşüm ve enerji verimliliği odaklı üretimiyle Türkiye’nin temelinde yer alıyor” dedi. Çimento sektöründe yeşil dönüşüme uyum, alternatif yakıt ve hammadde kullanımı, enerji verimliliği önem arz eden konular olarak karşımıza çıkıyor. Öte yandan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının geçiş döneminin başlamış olmasına karşın Avrupa Birliği’ne tam uyumlu bir emisyon ticaret sistemi kurulursa, karbon fiyatının karbondioksitin ton başına 100 Euro olduğu varsayımıyla, 2026 yılından sonra kademeli olarak iç piyasada ürünlere 15 ila 80 Euro ilave karbon maliyeti uygulanması gerekecek. Bu, son tüketiciyi olumsuz etkileyecek bir durum oluşturacak. Bu nedenle, sektörde alternatif yakıt kullanımına verilen önemde ayrıca vurgulandı.
Genel Değerlendirme;
Önümüzdeki dönemde küresel boyut kazanacak olan SKDM’nin ihracatı etkilemesi kaçınılmaz bir son olarak karşımıza çıkmaktadır. SKDM’nin etkilerini azaltabilmek için sektörün düşük karbonlu çimento üretimine geçiş yapması önem taşımaktadır. Çimento sektörünün özellikle düşük karbonlu çimentonun iç pazarda tüketimini artırmak üzere, kamu ile yakın iş birliği içinde olduğunu belirten Volkan Bozay, “Hedefimiz, bu tip çimentoların kamu ihalelerinde kullanılmasına olanak sağlamaktır. Düşük karbonlu üretim için döngüsel ekonomide önemli yeri olan alternatif yakıt olmadan yol kat etmemiz çok zor. Ülkemizde yeterli düzeyde alternatif yakıt üretilinceye kadar standartlara uygun alternatif yakıt ithaline izin verilmesi ile kısa vadede sektörün önü açılabilir.’’ İfadelerini kullanıyor. Sektör kendi içinde kaynak ayırıyor olsa da daha büyük çaplı yatırım ve kaynak ihtiyacı olduğu görülüyor. Sektörde yeşil dönüşüm açısından kapsamlı çalışmalar sürdüğü ve şirket bazlı olarak da katkılar sağlandığı da söylenebilir. Yaşadığımız deprem felaketi döneminde havaalanı pist yenilemelerine destek olan sektör kapasitenin yüksek olduğunu ve kentsel dönüşüm çalışmalarında etkin faaliyet göstereceğini kanıtlamış oldu. Şirketler tarafından bu alanda atılan adımları da yakından incelemek faydalı olacaktır. Özellikle ilerleyen dönemlerde Borsa İstanbul tarafında sektörel ayrışmalar izleyeceğimiz zamanlar olacaktır. SKDM’nin henüz geçiş dönemi başlamamışken dahi karbon yol haritası oluşturan şirketler varken geçiş dönemi itibariyle reaksiyona geçen şirketlerinde gelecek dönemde bu durumdan çok fazla etkilenmeyeceğini söylemek mümkün olabilir. SKDM kapsamındaki sektör incelemelerimiz devam edecektir. Bir sonraki raporumuzda Gübre sektörünü inceleyeceğiz.