Enerji Fiyatlarında Güncel Görünüm: Petrol ve Doğal Gaz Zayıf Talep Paydasında Buluştu
Enerji fiyatları faiz ihtimallerindeki değişimlere diğer varlıklara göre daha dayanıklı görünse de, hali hazırda Orta Doğu gündemi ve bu gündemi tamamen dışarıda bıraksak bile arzın talebi gölgede bırakma durumuyla birlikte hareketli bir süreç geçiriyor.
Son dönemde petrol vadelilerinde Orta Doğu gündeminin etkinliğini artırdığını izlemiştik. Aslında bu, son dönemdeki güçlü ABD verilerine rağmen piyasanın inatçı bir şekilde faiz indirimlerinin erkenden başlayacağı beklentisini korumasına benziyor. Ancak aynı Salı günü açıklanan enflasyon verisinin piyasaları kendine getirdiği gibi, ABD’de de stokların haftalık 12 milyon artması petrol fiyatlarını silkeleyerek etkili bir kar satışı oluşmasına olanak tanıdı.
Petrolü değerlendirirken Orta Doğu gündemi kesinlikle konu dışı bırakılmamalı. Ancak Orta Doğu’ya fazla odaklanmak da, güçlü arz – zayıf talep dengesizliğinin gereğinden uzun süre göz ardı edilmesine neden olabiliyor. Bu da özellikle vadeli sözleşmelerde alım yönlü pozisyonlar için riski kümülatif şekilde artırıyor.
Geçtiğimiz günlerde İsrail ile Hamas arasında ateşkes sağlanacağı beklentisi, petrol vadelilerindeki yükseliş çabasını bir miktar kısıtlamıştı. Ancak Natenyahu’nun açıklamaları bu tabloyu tamamen gölgede bıraktı. Dolayısıyla Kızıldeniz rotasının güvenliği ve Orta Doğu’da savaşın yayılma riski hala belirsizliğin ana maddeleri durumunda.
ABD Enerji Bilgi Dairesi’nin yayımladığı Şubat ayı Kısa Vadeli Enerji Görünüm Raporu’nda (STEO) yer alan yukarıdaki görsel, ilk çeyrekte oluşabilecek küresel arz açığı ihtimalini vurguluyor. İlk çeyreğin yarısını, yani arz açığı beklenen dönemin yarısını geride bıraktık. Bunun sonrasında daha dengeli bir tablo beklense de, henüz ne talep toparlanması, ne de arzda kalıcı bir düşüş görülmüş değil. Arzda aksaklığa yol açan tek neden Kızıldeniz rotasının güvenliğinin sağlanamaması. Bu da genel olarak gecikmeli ve artan maliyetler nedeniyle daha yüksek fiyatlı sevkiyatlara neden oluyor.
Doğal Gaz tarafında ise Şubat ayına ilişkin hava tahminlerinin ısınma talebini artıramadığını gördük. Haftalık tahminler hala benzer koşulları işaret ediyor. Geçtiğimiz yıl yaşanan yangın sebebiyle uzun süre pasif kalan Freeport tesisinde, Ocak ayında yaşanan fırtına ardından oluşan hasar, bir sevkiyat hattının hala kapalı kalmasına neden oldu. Bu durumun iki hafta daha devam etmesi bekleniyor.
ABD petrolü
ABD petrol vadeli sözleşmesinde stokların 12 milyon artışı, kar satışlarının 78 Dolar bölgesinde ağırlık kazanmasını sağladı. 20, 50, 100 ve 200 günlük üstel hareketli ortalamanın (sırasıyla kırmızı, siyah, yeşil ve mavi) yoğunlaştığı 75 – 78 Dolar bölgesindeki karar alanında fiyatlamalar görmemizi sağlıyor.
Önümüzdeki süreçte bu bölge dışında kalıcılık, potansiyel trend oluşumu için ortam oluşturabilir. Ancak bunun için haber desteği de gerekiyor.
75 seviyesi altındaki kapanışlarda 73 ve 70 seviyeleri hedeflenebilecekken, 78 üzerindeki seyirde 80 ve 83 seviyeleri takip edilecek. Yükselişler için talepte canlanmanın kalıcı olduğunu gösteren, daha uzun periyotta anlaşılacak verilere ihtiyaç var. Düşüşe neden olan başlıklar ise bu konuda daha avantajlı görünüyor.
Brent petrol
Brent petrolde ise söz konusu karar bölgesi olarak 80 – 83 aralığını takip ediyor olacağız. Bölgeni altında kalıcılık sağlanması halinde 78 ve 75 seviyeleri takip edilebilir. 83 üzerinde günlük kapanışlarla desteklenen fiyatlamalarda ise 85,40 ve 88 seviyeleri gündeme gelebilir.
ABD Doğal Gaz Görünümü
ABD doğal gaz fiyatı bu hafta gerçekleştirdiği düşüşle Haziran 2020’den bu yana en düşük seviyelerini test etti. Bu tür agresif bir düşüşte trend takipçisi indikatörlerin desteği azalsa ve daha az güvenilir hale gelse de, şu an için 8 günlük üstel hareketli ortalamanın (mavi) söz konusu trendi takip ettiğini görüyoruz. Ancak yatay hareketlerin uzaması halinde bile bu ortalamanın kolayca kırılacağı unutulmamalı.
Şu an için 1,700 – 1,870 bölgesi ortalama desteğiyle potansiyel direnç konumunda görülüyor. Düşüşlerde 1,515 ve 1,350 tespit edilebilen seviyeler. Toparlanmalarda ise ilk etapta 1,700 – 1,870 direncinin tutumu önemli olabilir. Ancak belirttiğimiz gibi, bu tür agresif düşüşler sonrası işlem kaynaklı yükselişlere karşı bile dikkatli olmak gerekebilir. Söz konusu direncin kırılması halinde diğer ortalamaların oluşturabileceği dirençler (8 günlük ortalamadan yukarı doğru sırasıyla 20, 50 ve 100 günlük üstel hareketli ortalamalar), bunun yanı sıra daha önce majör destekler olarak takip ettiğimiz 2,000 ve 2,270 bölgelerinin direnç olarak tutumu izlenebilir.