Ekim 2024 - Otomotiv Satışları
Kaynak: ODMD
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre; 2024 yılı Ekim ayı otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2023 yılı Ekim ayına göre %4 azalarak 97.274 adet oldu.
2024 Ekim ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %8,4 azalarak 75.662 adet olurken, hafif ticari araç pazarı %15,2 artarak 21.612 adet oldu. Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2024 yılı Ocak-Ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,2 oranında azalarak 947.166 adet olarak gerçekleşti. Otomobil satışları, 2024 yılı Ocak-Ekim döneminde geçen yıla göre %0,2 oranında artarak 750.935 adet, hafif ticari araç pazarı ise %6,3 azalarak 196.231 adet oldu.
→ Otomobil pazarı segmentlere göre bakıldığında; Pazarın %86,3’ünü vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar oluşturdu. C segmenti otomobiller 415.671 adetle %55,4 pay, B segmenti otomobiller 228.142 adetle %30,4 pay aldı.
Açıklanan verilere göre 2024 yılı Ekim ayında toplam satışlarda ilk 5’de yer alan markalar;
1- RENAULT → 10.731
2- VOLKSWAGEN → 9.985
3- FORD → 8.725
4- FIAT → 8.605
5- PEUGEOT → 6.702
FIAT Haziran, Temmuz ve Ağustos ayındaki zirvesini Renault’a bırakmaya devam etti. İlaveten Eylül ayında 2.sırada yer alırken Ekim ayında 4.sıraya geriledi. Volkswagen satışlarını artırarak Ekim ayında ikinci sıraya yerleşti.
Ayrıca TESLA ve TOGG teslimatlarına bakıldığında;
1- TESLA → 340
2- TOGG → 3.091
Teknik Bakış; Sektörün Aralık 2023’te 590 dolar seviyesini dip kabul edip yukarı yönlü hareketin ivme kazandığı dikkat çekmekteydi ancak Eylül ve Ekim ayını 590 dolar seviyesinin altında kapattı. Kasım ayında 590 dolar seviyesini yakından takip ediyor olacağız. Bölge üzerinde kalıcılık halinde yeniden 840 dolar seviyesine doğru yükseliş izlenebilir. Bölge altında kalıcılığın devam etmesi durumunda ise uzun vadeli takip ettiğimiz 458 dolar (120 aylık ortalama) seviyesine doğru baskının oluşması gündemimizde yer alabilir.
Özetle; Otomotiv pazarında daralma devamlılığını koruyor. Sıkı para ve maliye politikaları nedeniyle kredi maliyetlerinin yükselmesi ve buna bağlı olarak harcamaların kısıtlanması sektörde talebin zayıf kalmasını sağlıyor. Faiz oranlarının yüksek seyretmesinin de tüketici harcamalarını ve kredi kullanımını sınırlandırdığı söylenebilir.