ABD’de Bitmeyen Yangın: Los Angeles’taki Zarar 250 Milyar Doları Aşabilir
7 Ocak’ta Los Angeles’ta başlayan yangın hala söndürülebilmiş değil. Bölgedeki birçok yerleşkeyi etkileyen yangın devam ederken Los Angeles Ticaret Odası’nın yaptığı açıklama, toplam hasarın 250 milyar doları aşabileceği yönündeydi. Yangında zararın artması ile birlikte en çok konuşulan konuların arasında ise sigorta şirketlerinin hasar karşılamadaki rolü yer alıyor.
Los Angeles ve genel olarak Kaliforniya eyaleti, yıllardır süregelen yangın haberleriyle biliniyor. Dolayısıyla bu bölgede sigorta şirketlerinin nakit çıkışları nedeniyle regülatörleri uzun süredir yeni düzenlemeler için baskı yaptığı izleniyordu. 2024’te, Kaliforniya’da sigorta düzenleyicilerinin o zamanlar çok da dikkat çekmeyen düzenlemesi, olası bir yangındaki maliyetin büyük kısmının, daha çok mülk sahiplerine yük olarak bindirilmesine neden olma potansiyeli taşıyordu.
Yukarıdaki gelişmenin yanı sıra, Bölge’nin bu tür felaketlere yatkın yapısı gereği oluşturulan ve sigorta şirketlerinin yetersizliği durumunda devreye girecek şekilde planlanan “Fair Plan” (buna son çare sigortası da deniyor) mevcut zararı karşılayabilecek kaynaklara sahip değil. Hem de son yasal düzenlemelerle buraya fon aktarımında da düzenleyicilerin yükü daha çok mülk sahiplerine yıkmış olması belirsizlik oluşturuyor.
Yine de sigorta şirketlerinin zararının tüm bu bürokrasi karmaşasına rağmen 30 milyar doları aşacağı öngörülüyor. Ancak yangın devam ediyor. Dolayısıyla bu zarar daha yukarılara çıkacaktır. Bununla birlikte sigorta şirketleri, özellikle konut sigortasına odaklanan şirket hisselerinde hali hazırda yeni yılla birlikte görülen gerileme, yangın ile birlikte ivmesini korudu. Aşağıdaki grafiklerde, GCM Yatırım’da işlem gören ve sigorta sektöründe de faaliyet gösteren şirket hisselerinin son bir yıldaki seyri görülebilir. Grafiklerin daha sade olabilmesi açısından piyasa büyüklüklerine göre ilk üç şirket ilk, geri kalan dört şirket ikinci grafikte gösterilmiştir.
Yukarıdaki grafikte beyaz çizgi Progressive Copr, mavi çizgi Chubb, turuncu çizgi Marsh & McLennan’ı gösteriyor.
Yukarıdaki grafikte ise beyaz çizgi AON, mavi çizgi Arthur J. Gallagher, turuncu çizgi American International Group, pembe çizgi yapay zeka temelli sigorta şirketi Lemonade’i gösteriyor.
Genel olarak oluşan tablo, Aralık ayı başından bu yana oluşan düşüşlerin yangın ile birlikte devam etmiş olması. Ancak bir buçuk aya yaklaşan düşüş maratonları ardından satışların doygunluğa ulaştığı düşüncesinin de etkisiyle 13 Ocak haftasının bir miktar tepki yükselişle neden olduğu da görülüyor.
Önümüzdeki süreçte yangının ne zaman biteceği, hasar tespit süreci ve şirketlerden çıkacak ödemelerin miktarı satışların derinleşip derinleşmeyeceği açısından önemli olacak. Ancak şu ana kadar olumsuz senaryonun olabildiği kadar kısmının fiyatlandığı da göz önünde bulundurulmalı.
Afet durumlarında sigorta sektöründe değişimler
Kısa vadede boyutu ne olursa olsun, sigorta şirketlerinin tazminat ödemeleri nedeniyle nakit çıkışı yaşaması, hisselerde baskı oluşturur. Bunun boyutu ise kayıpların ne kadar ilerleyeceğini belirleyen unsurdur. Tabi bu etki, şirketin nakit gücüne göre de değişim gösterecektir. Ancak bunun, yangın ile birlikte fiyatlanmaya başlanan, piyasaların hala tahmin etmeye çalışmakta olduğu bir tespit olduğu da unutulmamalı. Tabi bu tür durumlarda küçük sigorta şirketleri olası zararlarının teminat altına alınması için kendilerini daha büyük sigorta şirketlerine sigortalatabiliyor (reasürans). Bunun da takibi bazı pozitif – negatif ayrışmalar için önemli olabilir.
Ancak orta vadeye geçtiğimizde, yani yangının etkilerinin tamamen fiyatlandığı varsayıldığı dönemde işler değişiyor. Sigorta şirketleri artık mevsimsel olacak kadar sık yaşanan yangınların risk primini yükseltmesiyle birlikte, genel prim seviyelerinde artış, şirkete nakit akışını daha da yukarı çekecek pozitif süreci başlatabilir. Bu müşteri kayıplarına neden olabileceği gibi, artık mecburi olarak görülen sigorta ödemelerinde daha uygun teklif sunan şirketler nedeniyle bazı pozitif – negatif ayrışmaları tetikleyebilir. Ancak genel olarak sektöre etkisinin pozitif olması sürpriz olmayacaktır.
Ayrıca Fed etkisini de göz ardı etmemek gerekiyor. Aralık ayında çekirdek TÜFE’nin ılımlı görünümü hafta ortasında endeksleri destekleyen ana etken olarak takip edildi. Bu eğilimin devam edip etmemesi endekslerin seyri açısından önemli olacak. Diğer taraftan finansallar açısından değerlendirildiğinde, sigorta şirketlerinin sabit getirili menkul kıymet yatırımları nedeniyle faiz ortamının düşüşünün gelirlerde bir miktar baskı oluşturma ihtimali de bulunuyor.
Bu süreçte sigorta sektörünün yanı sıra, altyapı hizmeti sunan şirketler, yeni inşa alanları oluşacağı için inşaat sektörü, bir miktar da olsa pozitif ayrışma potansiyeli bulunan emlak sektörü, düzelme sürecinde takip edilebilecek diğer alanlar olarak değerlendirilebilir.