Yılbaşından Buyana Negatif Getiride Olup Sektörel Çarpanları Makul Şirketler

Borsa İstanbul endeksi yorucu ve sıkıcı bir dönem yaşıyorken açıklanan finansallarda özellikle sanayi bilançoları başta olmak üzere zayıf seyrin sebepsiz olmadığını söylemek mümkün.

Bankacılık sektörü endeksin ana lokomotifi konumunda bulunuyor. Enflasyon muhasebesinde muaf olan bankalar tarafında muhasebe uygulanmıyor olmasına bağlı açıklanan rakamlarda nominal bazda kısmen iyimserlik devam ediyor.

Ancak holding finansallarında konsolide kârlara bakılınca, enflasyon muhasebesi uygulanmış bankacılık kârlarının da hiç iç açıcı olmadığı anlaşılıyor. Buna rağmen düşen CDS rakamları, faiz oranlarının yeniden düşüşe geçmeye başlayabileceği tahmin ve senaryolarına bağlı bankacılık kârlarının artabileceği beklentisi sektörün güçlü kalmasına neden oluyor şeklinde yorumlanabilir.

Diğer yandan gerçekleşen ve öncü verilerde PMI, sanayi üretim verileri ve kapasite kullanım oranları zayıf görünümün devam ettiğine işaret ediyor. Sanayi üretiminde kısmi toparlanma olsa da PMI verilerinde hemen her sektörün 50 eşik değer altında kaldığını izliyoruz.

PPK mart ayı toplantısı yaklaşıyorken, piyasa mart ayında alınacak başta enflasyon verisi ve diğer verilerin yakın takipçisi olacak. Beklenti altında gerçekleşebilecek bir senaryo faiz indirimi ya da faiz indirim şiddetini pozitif etkileyebileceği için olumlu senaryoda kısa vadeli de olsa borsaya pozitif yansımalar yaşatabilir. Enflasyon rakamının beklenti üstünde olduğu ihtimalde ise sinirlerin gerildiği ve zayıflığı destekleyen bir algının hakim olabileceğini görebiliriz.

Ancak endeksin gerek TL gerekse USD bazlı gerilediği seviyeler, PDDD oranlarının enflasyon muhasebesi etkisi olsa da oldukça düşük seviyelere gelmesi, şirketlerin bugün olmasa da gelecek dönemlerde yeniden kâr etmeye başlayacağında oluşacak potansiyeller göz önünde bulunduruluyor. Bu durum endeksin düşüşlerinde kısmen yastık etkisi yaratıyor diyebiliriz.

Yine de faiz oranlarının cezbedici olması, reel faizin hakim olmasıyla riskli varlıklar ve hisse senedi piyasalarına olan iştahsızlığın devam etmesi, para piyasası fonları gibi yatırım araçlarının popülerlik kazanması baskı unsurları arasında yer alıyor.

Borsanın yakıtı bilançolarda yer alan kâr rakamlarıdır. Kâr rakamları ne kadar yüksek olursa, borsadaki fiyatlar da o denli canlı ve yukarı yönlü taşınma eğiliminde olur. Mevcut durumda zayıf kâr rakamları ya da zarar rakamlarıyla baskının devam etmesinin anlaşılır olduğu, yeniden kalıcı ve güçlü bir yükseliş için kâr rakamlarının iyileşmesi ya da iyileşeceği beklentisinin olması gerektiğini unutmamak gerek.

Bu çalışmada çarpanları faaliyet gösterdiği sektör ortalamalarına göre makul olup yılbaşından bugüne negatif getiri oluşturan şirketleri araştırdık.

Bu anlamda tarama için belirlenen kriterler;

• BİST100 ve Yıldız Pazar’a dahil olması
• PDDD, FDFAVÖK çarpanlarının sektörel ortalamaların aşağısında seyretmesi
• Özsermaye kârlılığının 0%’dan büyük olması (düşük olsa da kısmen korunması)
• Yılbaşından buyana negatif getiri üretmiş olması olarak belirlendi.

Bu bağlamda aranan kriterlere uygun 9 BİST100 şirketi tarama sonucunda listelendi.

Alınan sonuçlardan yola çıkarak;

- Kriterlere uygun şirket sayısı sınırlı olsa da gıda içecek sektörünün 3 şirketle varlığını hissettirdiği

- Listede bulunma kriterlerini sağlayıp 2024/12 sonuçlarını açıklayan tek şirketin EREGL olduğu

- Bir çok şirketin özsermaye kârlılıklarının enflasyon altında olmasına paralel PDDD çarpanlarının da 1’e yakınsadığı ya da altında seyrettiği

- AEFES GOLTS ve ULKER’in düşük çarpanlara sahipken özsermaye kârlılıklarının 30% üstünde olduğu dikkat çeken başlıklar arasında yer almaktadır.

Not: Bu çalışma yalnızca belirlenen kriterlere uygun şirketlerin tespitini sağlamak maksadı ile yürütülmüştür. Listelenen şirketlerin gelecekteki getirileri üzerine bir iddiada bulunmaz. Şirketlerin daha detaylı ve teknik incelemelerle araştırma listelerine dahil edilmesi ve incelenmesi üzere faydalanılmalıdır. Yalnıza geçmiş getirilerden veya anlık çarpanlardan yola çıkarak alınacak yatırım kararları sağlıksız ve yanlış olacaktır.