4. Çeyrekte Yatırımları Artan Şirketler
Geride bıraktığımız 2024 yılına bakacak olursak Borsa İstanbul yatırımcısı ve şirketler açısından zor bir sene olduğunu söyleyebiliriz. Enflasyondaki artış ile birlikte yükselen finansman maliyetleri, iç ve dış pazardaki zayıf seyrin hakim olması gibi faktörler şirketlerin büyümesini ve karlılığını baskıladı. Tüm bu zorluklara rağmen 4. Çeyrekte yatırımlarını artıran şirketler dikkat çekmektedir.
Bu çalışmada, zorlu geçen 2024 yılına rağmen, 3. çeyrekten 4. çeyreğe geçiş döneminde yatırımlarını artırmayı başaran şirketleri belirlemeyi amaçlıyoruz. Bu şirketler, ekonomik belirsizliklere ve dalgalı piyasa koşullarına rağmen büyüme stratejilerinden ödün vermemeleriyle dikkat çekmektedir.
→ İlk tablomuzda şirketlerin 2024 3. Çeyrekten 4. çeyreğe göre Yatırımlarını Artırma Oranı, F/K ve Sektör F/K başlıkları yer almaktadır.
Sıralama şirketlerin yatırımlarını artırma oranına göre yapılmıştır. Yatırımlarını artıran şirket sayısı 461 olarak karşımıza çıkmakla beraber 461 şirket içerisinden F/K oranı 5’den büyük ve sektör F/K oranından büyük olanlar dahil edilmemiştir.
Kaynak: FastWeb
Filtrelemeler sonucunda özellikle sektör ayrışmalarının dikkat çekici olduğunun altı çizilmelidir. Başta, Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı, Finansal Kiralama Faktoring olmak üzere Ulaştırma ve Banka gibi sektörlere ait şirketlerin yer aldığı görülmektedir.
2024 yılının piyasa açısından değişime adapte olunan bir yıl olduğu göz önüne alındığında makroekonomik gelişmelere karşı şirketlerin vermiş oldukları reaksiyonlarında farklılaşması elbette kaçınılmaz oldu. Yüksek enflasyon ve faiz döngüsüyle beraber bazı sektörlerde maliyet baskısı hissedilirken bazı sektörlerde ise bu durumun avantaja çevrildiği izlendi. Özellikle artan gayrimenkul talebiyle beraber GYO’ların portföylerini büyütme yoluna gittikleri en bariz örneklerden biri oldu. İlaveten kentsel dönüşüm projeleri ve devlet teşvikleri yeni alanlara yönelmeyi oldukça destekledi. Düzenli kira gelirleri ile portföy bazlı değer artışı beklentileri, GYO’ları yatırım açısından daha cazip hale getirdi. Şirketler, portföylerini çeşitlendirme, kira gelirlerini artırma ve piyasa değerlerini yukarı taşıma hedefiyle yeni projelere ve stratejik satın almalara yöneldi. Bu dinamik yapı, GYO’ları önümüzdeki dönemde de yatırımcıların radarında tutmaya devam edebilir.
Faktoring sektörü, yılın son çeyreğinde özellikle KOBİ’lerin artan nakit ihtiyacına yanıt verebilmek amacıyla operasyonel kapasitesini genişletmeye yönelik önemli yatırımlar gerçekleştirdi. Bankaların kredi verme iştahı düşükken leasing ve faktoring şirketlerinin bu boşluğu doldurduğu söylenebilir. Yüksek faiz ortamında alternatif finansman çözümlerine yönelim sektörün aktif büyüklüğünü de artıran önemli bir etken oldu.
Bankalarda 3.çeyrekten itibaren CDS’teki gerileme ve makroekonomik görünümde iyileşme beklentileriyle beraber ilginin arttığı dikkat çekiciydi. Dijitalleşme ve şube dışı kanalların yatırımların artmasına etkili olduğu gözlemlendi. Bunun yanında yeşil finansman projeleri, sürdürülebilirlik açısından ön planda yer aldı.
Ulaştırmada yeni hat açılışları, filo yatırımları, yat limanı işletmeleri gibi turizm altyapı alanlarına yapılan yatırımların sezonluk etkilerle hız kazandığı görüldü. 2025’in ilk çeyreğinde mevsimsellik faktörü sınırlı bir etki yaratacağı için ulaştırma sektöründe bir miktar durgunluk hissedilebilir.
2025 yılının ilk çeyrek finansallarını karşılamaya hazırlandığımız bu dönemde şirketlerin kar/zarar rakamlarının yanında yatırımlarındaki değişimlerde radarımızda olmaya devam edecektir. Sektör ve şirket değişimleri de ayrıca incelenmelidir. Makroekonomik koşullardaki değişimler yatırımlar açısından oldukça önem taşımaktadır. Enflasyondaki aşağı yönlü eğilim, enflasyona uyumlu şekilde TCMB’nin faize yönelik vereceği reaksiyonlar sektör görünümlerinde büyük farklılıklar yaratabilir. Bu etkilerin yılın özellikle ikinci yarısından sonra hissedilmesi beklense de yılın ilk çeyreğinde bu sinyallerin alınıp alınmayacağı dikkatlice takip edilmelidir. Faiz indiriminin sürmesi ihtimali özellikle maliyet baskısını azaltacağından sınai ve enerji sektörünü ön plana çıkarabilir. Sınai sektöründeki olası canlanmanın da ekonomik aktiviteye önemli katkı sağlaması beklenmektedir.
Özetlemek gerekirse de, Borsa İstanbul’da işlem gören şirketler, ülke ekonomisinin büyüme dinamiklerini şekillendiren önemli aktörlerdir. Bu bağlamda, borsada yer alan şirketlerin yatırım kararları, sadece şirketlerin kendi gelişimleri açısından değil, aynı zamanda genel ekonomik performans, finansal piyasaların derinliği ve yatırımcı güveni açısından da stratejik bir önem taşımaktadır.
Yatırımların artması, üretim, istihdam, ihracat ve inovasyon gibi temel alanlarda olumlu etkiler yaratırken, Borsa İstanbul’un likiditesini, cazibesini ve uluslararası itibarını da artırmaktadır. Özellikle zorlu geçen 2024 yılına rağmen yatırımlarını artıran şirketler kıymetli olsa da şirketin kendi iç dinamikleri, beklentileri ve bulunduğu sektörün geleceği gibi başlıklarında incelenerek yatırım kararlarının alınması gerektiği unutulmamalıdır.