Lisanslı ve Geniş Yetkili Aracı Kurum - Lisans No: G-039 (398)

Borsa İstanbul’da Sınai Sektörünün Nabzı: Öne Çıkan Şirketler

25 Nisan 2025 GCM Araştırma & Analiz- Araştırma & Analiz Borsa

Sınai sektörü, Borsa İstanbul’un lokomotif yapılarından biri olarak hem işlem hacmi hem de piyasa değeri açısından kritik bir rol üstlenmektedir. Türkiye ekonomisinin üretim odaklı yapısını yansıtan bu sektör; sanayi, üretim, ihracat ve istihdam gibi temel ekonomik dinamiklerle doğrudan ilişkilidir.

Sınai sektörü, ekonomik kalkınmanın temel taşlarından biri olmasının yanı sıra, pek çok iç ve dış faktörden doğrudan etkilenen dinamik bir yapıya sahiptir. Ülkemizde devam eden yüksek faiz ortamı, döviz kuru oynaklığı, siyasi gelişmeler, hammadde fiyatlarındaki artışlar Sınai sektörünün olumsuz fiyatlamalar sergilemesine olanak sağlamaktadır.

Bu çalışmamızda Sınai sektörünü ve içerisinde yer alan 237 şirket analiz edilmiştir. Yılın geri kalanında sektörden ayrışarak öne çıkabilecek şirketleri belirlemek amacıyla yapılan filtrelemelerde sadece düşük F/K ve PD/DD oranlarına odaklanmakla kalınmamış, şirketlerin operasyonel verimliliğini ve gelecek projeksiyonunu yansıtan büyüme verileri de dikkate alınmıştır.

→Tablomuzda Piyasa Değeri, F/K, PD/DD, Aktif Büyüme (%), FAVÖK Büyüme (%), Borç Kaynak Oranı (%) ve İhracat oranı (%) gibi kalemlerle bir değerlendirme yaptık.

(Not: Yeterli veri seti olmayan şirketler değerlendirmeye alınmamıştır. Veriler 24 Nisan 2025 piyasa kapanışı itibariyle alınmıştır.)

Tablodaki sıralama şirketlerin piyasa değerine göre yapılmış, F/K oranı 10’dan büyük olanlar, büyüme ve ihracat oranları negatif olanlar çıkarılmıştır. Filtreleme sonucunda 11 şirketin öne çıktığı görülmektedir. Ancak bir noktaya ayrıca parantez açmak gerekirse, Sınai sektörü başlı başına Borsa İstanbul’u domine eden bir sektör olmakla beraber içerisinde birçok alt sektörü de barındırmaktadır. Örneklendirecek olursak; Metal Eşya Makina, Gıda İçecek, Kimya Petrol Plastik ve Taş Toprak sektörlerine dahil olan ve piyasa değeri oldukça yüksek şirketlerinde Sınai Sektöründe yer aldığı görülmektedir. Dolayısıyla sınai sektörünü farklı bakış açılarıyla incelemek gerektiğine vurgu yapmak önemlidir. Küresel ve yerel cephedeki makroekonomik gelişmeler enflasyon, faiz dinamikleri, jeopolitik ve siyasi risk faktörleri şirketler üzerine etki edecek ve ayrışmaları da beraberinde getirecektir. Örneğin geçtiğimiz günlerde İstanbul merkezli meydana gelen depremin bazı gerçekleri yeniden gün yüzüne çıkarmasıyla beraber kentsel dönüşüm projelerinin hızlanacağı beklentisiyle Taş Toprak sektörünün ön plana çıkmasına olanak tanıyabilir. İlaveten Avrupa’daki alt yapı ve savunma yatırımlarının özellikle ihracatçı şirketleri ön plana çıkaracağı da beklentiler arasında yer almaktadır.

Kaynak: FastWeb

Tabloda yer alan şirketlerin sektör dağılımlarına baktığımızda 6 hisse ile çoğunluğu Gıda İçecek sektörü almaktadır. Geri kalan hisseler ise Metal Eşya Makina, Metal Ana, Taş Toprak ve Tekstil gibi sektörlerde bulunmaktadır. Liste içerisinde Bist 100 endeksinde yer alan ve model portföyümüzde de bulunan ULKER’de ayrıca dikkat çekmektedir.

Oranlara baktığımızda;

Aktif büyüme oranı en yüksek olanlar: GEREL, ARMGD ve IMASM

FAVÖK büyümesi ile öne çıkanlar: GEREL, BANVT ve ARTMS

Borç kaynak oranı %40 - %70 aralığını optimal değer olarak baz aldığımızda; ULKER, SERNT ve ARMGD

İhracat oranı açısından öne çıkan şirketler ise GOKNR, IMASM ve ARMGD karşımıza çıkmaktadır.

Özetle, yapmış olduğumuz filtrelemeler sonucunda öne çıkan 11 şirketin Aktif büyüme, FAVÖK büyümesi, borç kaynak oranı ve ihracat oranı gibi temel performans göstergelerinde pozitif seyir izlediği görülmektedir.

Bu kapsamda, çarpanları hala makul seviyelerde olan, borçluluk oranlarını sağlıklı düzeyde tutan, operasyonel karlılığını artırarak sürdürülebilir büyüme sağlayan şirketler, içinde bulunduğumuz belirsizlik ortamında uzun vadede avantaj sunmaya devam etmektedir. Ancak yatırım kararları alınırken sadece şirketlerin finansal rasyoları değil, aynı zamanda makroekonomik koşullar, sektörel trendler, küresel gelişmeler ve şirketlerin kendi özelindeki stratejik hamleler de dikkatle izlenmelidir. Sonuç olarak, mevcut belirsizliklerin yarattığı volatil ortamda portföy oluştururken hem temkinli hem seçici olmak, yatırım araçlarını çeşitlendirmek ve risk-getiri dengesini gözetmek yatırımcılar açısından kritik önem taşımaktadır.

Not: Filtreleme sonucunda öne çıkan şirketlerin, rasyo değişimleri, makroekonomik gelişmeler ve sektör dinamikleri açısından değişiklik gösterebileceği unutulmamalıdır.

GCM YATIRIM sizin için hazır! Yatırıma başlamaya hazır mısınız?
Yardıma mı ihtiyacınız var? Müşteri temsilcimize merhaba deyin!
Web sitemizi ziyaret eden kullanıcılara mümkün olan en iyi yatırım deneyimini sunabilmek için çerezler (cookieler) kullanmaktayız. Çerez politikalarımızın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.