2017 yılı oldukça hareketli geçecek!
2017 yılında küresel piyasa katılımcıları makro dinamiklerle dolu yoğun ve hareketli bir yıla şahit olacaktır.
- 20 Ocak’ta Obama’dan görevi devralan Trump, vaatlerini yerine getirebilecek mi?
- Trump, Jeopolitik risk (Orta doğu politikası) konusunda nasıl bir aksiyon alacak?
- ABD Merkez Bankası (Fed), Trump ile birlikte 2017 yılı hedeflerine ulaşabilecek mi?
- İngiltere, Brexit ile alakalı yeni bir belirsizlik yaşayacak mı?
- İngiltere Merkez Bankası (BoE), varlık alım programında (parasal genişleme - QE) azaltıma ya da sonlandırmaya, faiz konusunda da artırıma gidecek mi?
- Euro bölgesi, Brexit faktöründen etkilenecek mi?
- Brexit benzeri bir durum Euro bölgesi ülkelerde de gerçekleşecek mi (örneğin İtalya)
- Avrupa Merkez Bankası (ECB) varlık alım programında artışa (parasal genişleme- QE) gidecek mi?
- Türkiye, iç gündem ve jeopolitik alanlarda alacağı aksiyonlarla birlikte özellikle ekonomi politikalarında kayda değer iyileşmeler oluşturabilecek mi?
- TCMB, ABD Dolar’ındaki yukarı yönlü potansiyel yükseliş beklentisine rağmen kurda yaşanılacak yukarı yönlü çıkışların önüne geçebilecek hamlelerde etkin bir rol oynayabilecek mi?
EURUSD, Ons Altın ve USDTRY gibi finansal varlıklar yukarıda yer verdiğimiz makro gündem ile birlikte 2017 yılında önemli fiyat değişimleri kaydedebilir. Özellikle de makro dinamiklerin varlık fiyatları üzerinde trend etkisi oluşturabilecek bir fiyat değişimine sebebiyet vereceği için gündem maddelerini yakından takip etmek, ilgili varlıklarda uzun vadeli işlem stratejileri oluşturabilmek açısından önemlidir.
Yukarıdaki dokümanların dışında EURUSD, USDTRY ve Ons Altın’ın 2017 yılında nasıl bir performans kaydedecek sorusunun cevabında 24 Ocak 2017 tarihinde gerçekleştirmiş olduğumuz “2017 yılı EURUSD, USDTRY ve Altın Beklentileri” webinar eğitimi video kaydını izleyerek de bu varlıklar hakkındaki genel bilgilere ulaşabilirsiniz.
Hocam, EURUSD, USDTRY ve Ons Altın’ın 2017 yılı beklentilerini kısaca özetleyebilir misiniz?
EURUSD için 2017 yılı beklentisi nedir?
“1 Euro = 1 Dolar” senaryosunun gündemde olduğu bu süreçte 2017 yılına ilişkin EURUSD paritesi ile alakalı beklentimiz, 1,1500 seviyesi altında 1,0000 ve 0,9600 seviyelerinin hedeflenmesi şeklindedir.
Buradaki en önemli sorun, EURUSD paritesinin bu rakamlara ulaşmadan önce 1,1500 seviyesine doğru tepkisel bir çıkış oluşturup oluşturmayacağıdır. Bu sorunun cevabında kısa vadeli 1,0810, orta vadeli 1,1100 seviyeleri dikkatle takip edilmelidir. Dolar Endeksindeki geri çekilmelerin desteği ile birlikte parite 1,0325 seviyesinden önemli bir toparlanma kaydetti yılın ilk ayında. Bu düşüncenin devam edebilmesi için endeksin satıcılı seyrini sürdürmesi gerekmektedir. Bu tutum, paritenin 1,0810 üzerinde günlük kapanış kaydetmesi ile 1,1100 rakamına ulaşma ihtimalini güçlendirebilir. Ancak 1,1500 seviyesine kadar yükseliş yaşanır mı sorusunun cevabında 1,1100 seviyesine ulaşması sonrasındaki gündem ile cevap verebilmek mümkün olacaktır.
Dolar endeksi demişken özellikle EURUSD işlemcilerin yakın takibinde olması gereken bir varlık görünümündedir. Endeks için genel görünümü bilmemiz parite stratejisi anlamında önemlidir.
Bu bağlamda da Dolar endeksi için 2017 yılı beklentimiz, 92,46 destek noktası üzerinde kaldığı müddetçe 106,60 ve 112,00 seviyelerini hedeflemesi şeklindedir. Peki, Dolar endeksinde 92,46 seviyesine kadar bir geri çekilme gerçekleşecek mi sorusunun cevabında kısa vadeli 99,80, orta vadeli ise 98,15 seviyesi yakinen incelenmelidir.
Ons Altın için 2017 yılı beklentisi nedir?
Trump’ın ABD başkanı olması durumunda Altın fiyatında pozitif, Clinton’ın ABD’nin yeni başkanı olması durumunda ise negatif bir görünümün oluşacağı düşüncesi ile 8 Kasım ABD seçimlerini izleyen Altın işlemcileri, Trump’ın başkan olması ile birlikte 1337 dolar seviyesine kadar çıkış kaydeden bir fiyatlama izlediler. Ancak bu fiyatlama devam etmedi. Bu süreçte özellikle piyasa katılımcıları için en önemli sürpriz, Trump’ın seçim sonrası gerçekleştirdiği zafer konuşması ile birlikte Dolar Endeksi ve ABD 10 yıllık hazine tahvil faiz oranında yukarı yönlü bir rallini izlenmesi, ABD Merkez Bankası Fed’in Aralık ayındaki toplantısında faiz artırımın neredeyse kesin olacağı spekülasyonu Altın’da ibrenin biranda negatife dönmesine, 89 haftalık üssel hareketli ortalama 1245 altında haftayı kapatarak da boğa piyasasından ayı piyasasına tekrar dönüş kaydetmesine katkı sağladı. Altın bu süreçte Fed’in 14 Aralık’taki toplantısına kadar 1123 dolar seviyesine geriledi.
Yeni yılda tıpkı geçtiğimiz gibi Altın fiyatında önemli yükselişler izlemekteyiz. Geçtiğimiz yılki fiyatlama ve bu yılın ilk ayındaki fiyatlama dikkate alındığında kendisini tekrarlaması, yılın kalanında da devam edecek mi dejavu yaşanacak mı sorusunu sormamıza katkı sağlamaktadır. Ancak burada önemli bir ayrıntıyı hatırlatmak gerekir ki geçtiğimiz yıl Kuzey Kore’nin nükleer denemesi ile başlayan makro gündem, Çin büyüme endişesi, BoJ ve ECB gibi önemli merkez bankalarının negatif faiz politikası ve Brexit belirsizliği ile Altın’daki yükselişler önemli bir trend hareketine dönüşmüştü. Yeni yılın ilk ayının sonlarına geldiğimiz bu zamanlarda Altın fiyatının yukarı yönlü çıkışını tetikleyecek önemli makro dinamikler yer almadığı için kendisini tekrarlayabilme ihtimali de bu aşamada zayıf bir ihtimal olarak karşımızdadır.
Bu sebeple orta vadeli olarak 1230, uzun vadeli olarak da 1275 seviyesi altında kaldığı müddetçe Altın fiyatında aşağı yönlü bir beklentinin ön planda olduğunu söyleyebiliriz. 2017 yılı için Altın’ın 1275 bariyeri altındaki seyrini sürdürmesi durumunda 2016 ve 2015 yılı Aralık ayında gördüğü dip noktalar 1123 ve 1046 rakamlarının hedeflenebilme ihtimali bir adım öndedir.
Peki, Altın fiyatı 1230 ve 1275 bariyerlerini test edecek mi sorusunun cevabında da özellikle yükseliş tetikleyecek makro dinamikler takip edilmelidir. ABD 10 yıllık hazine tahvil faiz oranı ve Dolar endeksindeki geri çekilmelerin devam etmesi, Merkez Bankaları başta olmak üzere Çin ve Hindistan gibi ülkelerin Altın’a olan talebini artırması gerekmektedir. Böyle bir tetikleyici temel gelişmelerle tepkiler izlenebilir. Aksi takdirde negatif beklentinin devam ettiği ve orta – uzun vadeli satıcıların bu aşamada iştahının artabileceği ihtimali gündemimizde kalmayı sürdürmektedir.
USDTRY için 2017 yılı beklentisi nedir?
2017 yılının belki de en fazla takip edilecek varlıkları arasında yerini alan USDTRY kuru için şimdiden yeni yıl beklentilerde önemli farklılıklar oluşmaktadır. Özellikle de 4 seviyesi üzerinde tahminlerin yoğunlaştığı bir ortamda kur yeni yılda bu rakamın üzerine çıkacak mı, çıkmadan önce tepki satışlarına maruz kalacak mı sorularının cevaplarını aramaktayız.
Teknik olarak USDTRY kuru için 2017 yılı beklentimiz, 3,15 seviyesi üzerinde kaldığı müddetçe 4,13 – 4,15 ile 4,35 – 4,37 bölgesine doğru bir yükselişin devam etmesi şeklindedir. Peki, neden 3,15 ve neden 4,13 – 4,15 ile 4,35 – 4,37 bölgeleri önemlidir.
01 Mayıs 2011 tarihinden beri yükseliş trendini destekleyen 55 haftalık üssel hareketli ortalama ile 14 aylık üssel hareketli ortalamalar 3,1500 seviyesinden geçmektedir. Uzun vadeli olarak önemli bir trend göstergesi olarak karşımıza çıkan bu ortalamaların üzerinde pozitif beklenti bu aşamada etkin bir rol oynamaktadır.
Tarihi zirvenin 3,9410 olduğu bir ortamda uzun vadeli USDTRY kurunda uzun vadeli hedefin 4,35 – 4,37 bölgesinin olması, teknik olarak henüz görülmeyen bir seviyenin nasıl hedeflenebileceği şüphesinin oluşmasını sağlamaktadır.
Teknik grafiklerde analiz çalışması gerçekleştirirken her zaman geçmiş fiyat hareketleri baz alınır ve böylelikle sağlıklı bir istatistik oluşturulur. Ancak kurun geldiği bu nokta ve geçmişte görmemiş olduğu fiyat değişimlerinin günümüzde yer alması, mevcut beklentileri oluştururken bazı teknik araçlardan tahmin konusunda yardım almamızı sağladı. Bu aşamada Fibonacci Retracement ve Expansion oranları bize önemli sinyaller vermektedir.
Aylık ve 4 saatlik grafiklerde yer verdiğimiz Fibonacci Retracement ve Expansion çalışmalarında 4,13- 4,15 bölgesi ile 4,35 – 4,37 bölgelerinin uzun vadeli hedef alanımızda yer aldığını görmekteyiz.
Yılın ilk ayını geride bırakacağımız bir hafta da USDTRY kurunun şu sıralar 3,79 seviyesine yakın seyrini izlediği düşünüldüğünde hedefe doğru ilerlemeden önce tepki satışları yaşanacak mı yaşanırsa hangi seviyeler dikkate alınmalı sorusunun cevabı önemlidir. Bu sorunun cevabı için kısa – orta ve uzun vadeli olarak ayrı ayrı ara destek noktaları dikkat edilebilir.
Kısa vadeli olarak 100 periyotluk basit, 175 ve 200 periyotluk üssel hareketli ortalamaların yer aldığı, 3,72 ve 3,63 seviyeleri dikkate alınabilir. Bu ortalamalar 4 saatlik grafikten yola çıkılarak hazırlandığı için ortalamaların her 4 saat sonrasında seviyelerinde değişikliğe gidilebileceği unutulmamalıdır.
Orta vadeli olarak 4 saatlik grafikten yararlanmaya devam ederek bu ayın başından itibaren yukarı yönlü çıkışın daha belirgin bir şekilde başladığı 3,5550 ile özellikle Aralık ayında önemli bir destek noktası olarak karşımıza çıkan 3,4050 seviyeleri dikkate alınabilir.
Uzun vadeli olarak haftalık grafikte yer alan yükseliş trendinin üst noktası olarak kaydedilen 3,62 ve bir önceki destek noktası olarak belirlenen 3,29 seviyeleri de 3,15 seviyesi öncesinde dikkat edilecek önemli bariyerler görünümündedir.
Peki, bu seviyelere doğru geri çekilmeler izler miyiz?
Bu sorunun cevabı için kısa vadeli 3,85, orta – uzun vadeli olarak da psikolojik 4,00 seviyeleri kritik bir öneme sahiptir. İlgili seviyeler aşılmadığı müddetçe tepki düşüncesi gündemimizde kalmayı sürdürebilir. Bu düşünce, bir satış fırsatı şeklinde stratejiye dönüşmeli midir sorusunun cevabında da trend takipçiliğinin önemli olduğunu, bu nedenle de vadeye göre trend modelinin dikkate alınması gerektiğini söyleyebiliriz.
Yeni yılda trend dostu, stop loss’lu ve sıfır egolu bir trade hayatı geçirmeniz dileğiyle…