ABD’de Yoğun Veri Akışında Öne Çıkanlar: Enflasyon ve Büyüme
Fed’in geride bıraktığımız hafta gerçekleştirdiği beyanat birçok açıdan değerlendirilse de sonuç itibariyle piyasaları Kasım ve Aralık aylarındaki faiz artırım ihtimali konusunda fikir birliğine getiremedi. Büyüme beklentisinin yukarı çekilmesi faizlerin daha uzun süre yüksek seviyelerde kalabileceği görüşünü öne çıkarırken, bu durum ABD 10 yıllık tahvil faizinin 2007 yılından bu yana görülen en yüksek seviyelere (22 Eylül’de 4,48% görüldü) ulaşmasına neden oldu. Hala bu bölgelere yakın seyir sürüyor.
Faiz beklentilerinin daha uzun süre yüksek kalacağı beklentisi sadece büyüme tahminlerinin ortaya çıkardığı bir görüş değil. Suudi Arabistan ve Rusya’nın kesinti kararları sonrası yükselen petrol fiyatları enflasyonda risk oluşturmaya devam ediyor. Ancak bunun faiz politikasıyla mücadele edilip edilmeyecek bir durum olması, mücadele edilse bile faiz politikasının bu konuda yetisinin düşük olma ihtimali ve ekonomide oluşturabileceği hasar hala tartışmalı bir konu.
Bu hafta açıklanacak PCE deflatörü ve 2. Çeyrek büyümesine ilişkin anket sonuçları öncesi, iki bölgesel Fed’in büyüme ve enflasyon konusundaki modellerindeki güncel duruma göz atmakta fayda olacaktır.
Atlanta Fed GDPNow modelinde 19 Eylül’de yapılan güncellemeye göre 3. Çeyrek büyümesinin 4,9% düzeyinde olması bekleniyor. Bu 2024’te beklenen yavaşlama öncesi oldukça yüksek bir ivme.
Perşembe günü 2. Çeyreğe ilişkin nihai büyüme verisi açıklanacak. İkinci okumadaki 2,1%’lik büyüme ardından büyümenin 2,3%’e revize edilmesi bekleniyor. Önümüzdeki süreçte ABD ekonomisinin resesyon yerine ılımlı büyümeye itecek veri akışı, faizlerin sanılandan uzun süre yüksek kalacağı beklentisini öne çıkararak risk iştahını baskılama potansiyeline sahip.
Veri ile birlikte GSYİH kalemlerindeki fiyat değişimlerini gösteren endeksin aynı dönemde 2%’lik büyüme hızını koruması bekleniyor.
Kişisel Tüketim Harcamaları Fiyat Endeksi (PCE)
Fed’in tercih ettiği enflasyon göstergesi PCE beklentileri öncesi, son toplantıda yayımlanan projeksiyonları hatırlamak gerekiyor. Buna göre yıl sonu PCE beklentisi 3,2%’den 3,3%’e çıkarılmış, çekirdek PCE beklentisi ise 3,9%’dan 3,7%’ye indirilmişti.
Cleveland Fed’in enflasyon modelinde 22 Eylül’de gerçekleşen güncelleme ile Eylül ayına ilişkin enflasyon öngörüleri ise şu şekilde;
Enflasyon: 3,69% Aylık 0,39%
Çekirdek Enflasyon: 4,17% Aylık 0,36%
PCE: 3,53% Aylık: 0,34%
Çekirdek PCE: 3,80% Aylık 0,32%
Anketlere göre piyasa beklentisi ise şu şekilde;
PCE’nin yıllık bazda 3,3%’ten 3,5%’e yükselmesi bekleniyor. Aylık ise 0,5%’lik artış beklentisi bulunuyor. Dolayısıyla nominal harcamalardaki artışta enerjinin payının olduğunu söyleyebiliriz. Hatta bu kalem için piyasa beklentisine göre yukarı yönlü risklerin de bulunduğu söylenebilir.
Çekirdek PCE’nin ise 4,2%’den 3,9%’e gerilemesi bekleniyor. Aylık değişimin ise 0,2%’lik hızını koruması bekleniyor.
Özellikle enerji fiyatlarındaki seyrin önümüzdeki süreçte manşet PCE için FOMC projeksiyonu üzerinde kalma riskini artırdığını söyleyebiliriz. Çekirdek PCE tarafında ise 0,2%’lik artış hızının sonraki aylarda da korunması, projeksiyonlara uyumun sağlanabilmesi için önemli olacak.
Piyasa etkisi açısından ise yukarı yönlü risklere karşı dikkatli olunması gerektiğini, aktivite ve dolayısıyla fiyatlarda yukarı yönlü risk oluşturacak gelişmelerin risk iştahını baskılama ihtimalini tekrarlamak gerekiyor.