Merkez Bankaları Haftası: Gözler Fed’in Yönlendirmesinde
Fed Eylül ayında 50 baz puan, yılın kalan iki toplantısında da 25’er baz puan olmak üzere toplam 100 baz puan faiz indirmesinin ardından Ocak toplantısında pas geçmişti. Ancak Ocak ayında Trump’ın Başkanlık koltuğuna oturması ve uyguladığı agresif politikalar Fed’in mücadele ettiği iki kritik göstergeyi istenmeyen yönde etkileme potansiyeline sahip. Politika faizinde değişiklik beklenmeyen bu toplantıda, Trump ekonomisine ilişkin görüşleri projeksiyonlardan takip etmeye çalışacağız.
Fed Özeti: Ekonomide zayıflama – Enflasyonda Katılık Beklentisi
Trump’ın tarife uygulamalarının bir kısmı devreye girdi. Bazı ülkelerin karşı tarife uygulaması ile birlikte küresel ticarete ilişkin belirsizlik sanılandan da fazla. Trump koltuğa geçtiğinde çok daha iyimser bir tablo vardı. Vergi indirimleri ve bazı regülasyonlarda gevşeme ile birlikte şirketlerin olumlu yönde etkileneceği düşünülüyordu. Ancak tarifeler ve kamu istihdamında kesintilerle birlikte şu an için tam tersi bir görüntü var.
Buna bağlı olarak baz bölgeler Fed yönetimleri 2025’e ilişkin büyüme tahminlerini düşürdü. Buna bağlı olarak yayımlanacak projeksiyonlarda 2025 büyüme tahminin küçük bir oranda da olsa aşağı yönü revize edilme ihtimali sürpriz olmayacak.
Ancak Fed’in çekirdek PCE enflasyonu ve yıl sonuna kadar iki faiz indirimini destekleyen 3,9’luk medyan faiz projeksiyonunu değiştirmesini beklemiyoruz. Genel piyasa beklentisi de bu yönde. Fed yetkililerinin Trump politikaları hakkında çekimser kalmaya devam etmesi yılın ortalarına doğru volatilitenin artmasına neden olabilir. Bu aynı zamanda Eylül’deki gibi 50 baz puanlık değişikliğe yol açabilecek stres birikimine de yol açabilir.
Fed’in faiz tahminlerini sabit tutması şu anki piyasa görüşüne göre riskten uzak durma modunu destekleyebilir gibi görünüyor. Buna enflasyon tahminlerindeki katılık veya yukarı yönlü revizyon eşlik ederse riskten kaçış artabilir. Dolayısıyla son dönemde baskılanan büyüme tahminlerine duyarsız kalınacağı sürpriz değil, ancak bunun Fed tarafından yorumlanmayan riskleri yok etmediği de ortada. Haziran’a kadar bunun ekonomik göstergelerde ne kadar etki edeceği önemli olacak.
BoJ Faizi Sabit Tutmaya Hazırlanıyor
Japonya Merkez Bankası BoJ para politikası beyanatını 19 Mart Çarşamba günü gerçekleştirecek. Banka’nın bu toplantısında herhangi bir değişiklik yapması bekleniyor. Ancak toplantı, sonraki dönemde atılabilecek adımlara dair verilebilecek ipuçları açısından önemli olabilir.
Trump’ın tarife politikalarının Japon ekonomisi üzerinde de olumsuz etki oluşturması bekleniyor. Bunun öncesinde BoJ, Ocak ayında faiz artırımına gitmiş ve enflasyonla mücadele için bir adım atmıştı. Ancak tarife belirsizliği, Haziran ayına ilişkin yeni bir faiz artırım beklentisini törpüleyebilir.
Bu şartlara rağmen BoJ yetkililerinin büyük kısmı enflasyonda riskin yukarı yönlü olduğunu düşünüyor. Tabi bunda tarifelerin maliyetleri yükseltme riski ön planda. Ülkede enflasyon Ekim’de 2,3% olurken, sonraki aylarda aralıksız şekilde yükselerek Ocak ayında 4%’e ulaştı. Aynı dönemde çekirdek enflasyon 2,3%’ten 3,2%’ye yükseldi.
Faizin sabit kalmasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Bu nedenle mevcut ekonomik görünüm ve özellikle faiz seviyelerine ilişkin yorumların karardan daha çok etkili olması beklenebilir.
BoE İndirim Sinyali Verecek mi?
İngiltere Merkez Bankası BoE, Perşembe günü para politikası beyanatını gerçekleştirecek. Banka’nın Şubat toplantısında politika faizini 25 baz puan düşürerek 4,50% bölgesine çekmesi ardından bu kez beklemede kalacağı öngörülüyor. Swap piyasaları Mayıs toplantısında 25 baz puan faiz indirimine 77% civarında ihtimal veriyor. Yıl sonu için ise 3,84 faiz düzeyi fiyatlanıyor.
Geçtiğimiz toplantıda faiz indirimi için dokuz üyenin tamamı aynı görüşü bildirirken, bu kez iki üyenin faiz indirimi yönünde görüş bildirmesi, kalan üyelerin faizin sabit kalması yönünde oy kullanması bekleniyor. Ekonomi Ocak ayında daraldı. Enflasyon ise Mart’ta 3% ile son bir yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Trump tarifeleri risk oluşturuyor. Dolayısıyla Mart toplantısının etkilerin gözlemlenmesi için bir mola oluşturması sürpriz olmayacaktır.
Yine de hem üyelerin görüşlerindeki değişimler, hem de ekonomiye ilişkin değerlendirmeler Sterlin üzerinde etkili olabilir.
SNB’den Yeni Sürpriz Gelecek mi?
İsviçre Merkez Bankası SNB, son altı para politikası toplantısının dördünde piyasa beklentilerine sürpriz yapan açıklamalar gerçekleştirdi. Ancak yine de toplantı kararına ilişkin belirsizlik, özellikle son dönemde tarifelerin yol açtığı risklerle birlikte artıyor.
Swap piyasaları Perşembe günü gerçekleşecek toplantıda SNB’nin 25 baz puan indirimle politika faizini 0,25’e getireceğini yaklaşık 77% ihtimalle fiyatlıyor.
Bu süreçte İsviçre ekonomisine ilişkin dinamikler dışındaki riskler politika belirsizliği oluştururken, İsviçre’de enflasyonun kademeli şekilde düşüşü faiz indirim beklentilerine dayanak oluşturuyor. Enflasyon Şubat ayında 0,3% ile pandemiden bu yana en düşük seviyelere ulaşmıştı.
Ancak bu aşamada Banka’nın Trump ile birlikte gelen riskleri ne ölçüde değerlendirdiği oldukça önemli olacak. Büyümeye yönelik riskler ve tarifelerin fiyatlarda oluşturabileceği yukarı yönlü riskler nedeniyle faizin kısıtlayıcı olduğu düşünülen seviyelerde bir süre daha tutulma ihtimali oluşabilir.