Avrupa'da Grexit endişesi
Ekonomik ve mali sıkıntıların yanında Avrupa kıtasında son haftalar içerisinde siyasi gelişmeler de, kıtanın hasta çocuğu olarak tanımlanan Yunanistan ile birlikte yeniden gündemin üst sıralarında kedisine yer buldu. Ülkede 25 Ocak Pazar günü yapılacak seçimlerden çıkacak sonuçlar, yıllardır kriz sürecinin içerisinde kalan Yunanistan’ın kaderini de belirleyebilir. Avrupa Birliği’ne (AB) bile şüpheci baktığı düşünülen Radikal Sol Koalisyon Syriza partisinin seçim anketlerinde önde görülmesi, Yunanistan’ın kıtadaki konumunun yeniden sorgulanmasına neden olabileceği için, küresel piyasalar da ülkeden gelecek haberleri ve açıklamaları yakından takip edecek diyebiliriz.
“Grexit” kelimesi son zamanlarda Avrupa basınında sıkça kullanıldı. Syriza’nın iktidara gelmesi ile Yunanistan’ın Euro Birliği’nden bile çıkabileceği düşünülürken, İngilizce “Greece” ve “Exit” kelimelerinden türetilen “Grexit”, gündemin önemli başlıkları arasında yer aldı. Başta Almanya ve parasal birliğin diğer büyük ülkeleri, Euro Bölgesi’nin prestiji adına Yunanistan’ı birlik içerisinde tutma konusunda çaba göstereceklerini ifade ediyorlar. Ancak anketler ülkede, Syriza partisinin lideri Alexis Tsipras’ı destekleyenlerin sayısının giderek arttığına işaret ediyor.
Yıllardır tasarruf paketleri ve harcama kısıcı politikalar ile Yunan halkı geride kalan yaklaşık beş yıllık süre içerisinde oldukça zor zamanlar geçirdi ve halen daha da ilgili dönem devam ediyor. Borçlarını ödeyemeyen devlet, IMF ve Avrupa Birliği’nden (AB) aldığı yardımlar karşılığında ciddi kemer sıkma programları uyguluyor ve tabi ki fakirleşen halk da bu durumdan hiç memnun değil. Bu süreç içerisinde, Parlamento’nun Cumhurbaşkanı seçmek için gerekli çoğunluğu sağlayamaması sonrasında ülke Pazar günü erken seçime gidecek. Sıkı politikalardan bunalan Yunan halkına önemli vaatlerde bulunan Syriza partisinin ise yükselişi dikkat çekerken, uluslararası piyasalar için Tsipras’ın (Çipras) partisi endişe kaynağı oluyor diyebiliriz. Çünkü Syriza, AB kurtarma planına karşı, en kısa sürede kurtarma programından çıkılmasını savunan, daha fazla borç alınmasını onaylamayan ve AB’ye de şüpheci bakan tutumu ile dikkat çekiyor. Çipras iktidara gelmeleri halinde, en düşük maaşın 751 Euro olacağını, 25 bin aileye konut yardımı uygulanacağını, 3 yüz bin aileye bedava elektrik, 4 yüz bin aileye ise yiyecek ve ilaç yardımları yapılacağını da içeren vaatleri ile AB/IMF kredilerinin koşulları ile pek uyulmayacak bir politika hazırlığı içerisinde görülüyor.
Tabi ki Syriza’nın bu uygulamaları hayata geçirmesi halinde Yunanistan’ın AB/IMF kredilerinin yeni taksitlerini alabilmesi pek olası görünmüyor. Borçlarını ödemekte zorlanacak bir Yunanistan ise başta Almanya olmak üzere diğer AB ülkeleri ile Yunanistan arasında gerilimi artırarak, ülkenin Avrupa ve Euro Birlikleri içerisindeki konumunun yeninden sorgulanmasına kadar gidebilecek bir süreci başlatabilir. En azından piyasalarda bu yönde oluşacak bir kaygı, küresel piyasalarda etkili olarak varlık fiyatlarında yönü tayin edebilir.
Yunanistan’da “iefimerida” için araştırma şirketi Rass tarafından yapılan son anket Syriza’nın, mevcut Başbakan Samaras’ın Yeni Demokrasi partisi ile arayı açmaya devam ettiğini gösterdi. İki parti arasında daha önce %3.8 olan fark, %4.2’ye çıkmış olarak görülüyor. Farklı anketlerde ise ilgili fark %5’e kadar çıkıyor.
Hafta sonu yapılacak seçimlerden radikal sol eğilimli Syriza’nın lider parti olarak çıkması bekleniyor. Seçim sonuçları ve Çipras’ın seçim sonrası yapacağı konuşma, başta Euro, Avrupa borsaları ve tahvil faizlerinde piyasaların Pazartesi günkü açılışında etkili olabileceği için global yatırımcıları tarafından dikkatle izlenecek. Çipras’ın tavrı ve Avrupalı diğer liderlerin seçim sonuçlarını nasıl karşılayacağı da önem taşıyor diyebiliriz. Bu paralelde piyasaların gözü yeni hafta ile birlikte öncelikle Avrupa cephesinde, özellikle de Yunanistan’dan gelecek haberlerde olacak.
“Grexit” kelimesi son zamanlarda Avrupa basınında sıkça kullanıldı. Syriza’nın iktidara gelmesi ile Yunanistan’ın Euro Birliği’nden bile çıkabileceği düşünülürken, İngilizce “Greece” ve “Exit” kelimelerinden türetilen “Grexit”, gündemin önemli başlıkları arasında yer aldı. Başta Almanya ve parasal birliğin diğer büyük ülkeleri, Euro Bölgesi’nin prestiji adına Yunanistan’ı birlik içerisinde tutma konusunda çaba göstereceklerini ifade ediyorlar. Ancak anketler ülkede, Syriza partisinin lideri Alexis Tsipras’ı destekleyenlerin sayısının giderek arttığına işaret ediyor.
Yıllardır tasarruf paketleri ve harcama kısıcı politikalar ile Yunan halkı geride kalan yaklaşık beş yıllık süre içerisinde oldukça zor zamanlar geçirdi ve halen daha da ilgili dönem devam ediyor. Borçlarını ödeyemeyen devlet, IMF ve Avrupa Birliği’nden (AB) aldığı yardımlar karşılığında ciddi kemer sıkma programları uyguluyor ve tabi ki fakirleşen halk da bu durumdan hiç memnun değil. Bu süreç içerisinde, Parlamento’nun Cumhurbaşkanı seçmek için gerekli çoğunluğu sağlayamaması sonrasında ülke Pazar günü erken seçime gidecek. Sıkı politikalardan bunalan Yunan halkına önemli vaatlerde bulunan Syriza partisinin ise yükselişi dikkat çekerken, uluslararası piyasalar için Tsipras’ın (Çipras) partisi endişe kaynağı oluyor diyebiliriz. Çünkü Syriza, AB kurtarma planına karşı, en kısa sürede kurtarma programından çıkılmasını savunan, daha fazla borç alınmasını onaylamayan ve AB’ye de şüpheci bakan tutumu ile dikkat çekiyor. Çipras iktidara gelmeleri halinde, en düşük maaşın 751 Euro olacağını, 25 bin aileye konut yardımı uygulanacağını, 3 yüz bin aileye bedava elektrik, 4 yüz bin aileye ise yiyecek ve ilaç yardımları yapılacağını da içeren vaatleri ile AB/IMF kredilerinin koşulları ile pek uyulmayacak bir politika hazırlığı içerisinde görülüyor.
Tabi ki Syriza’nın bu uygulamaları hayata geçirmesi halinde Yunanistan’ın AB/IMF kredilerinin yeni taksitlerini alabilmesi pek olası görünmüyor. Borçlarını ödemekte zorlanacak bir Yunanistan ise başta Almanya olmak üzere diğer AB ülkeleri ile Yunanistan arasında gerilimi artırarak, ülkenin Avrupa ve Euro Birlikleri içerisindeki konumunun yeninden sorgulanmasına kadar gidebilecek bir süreci başlatabilir. En azından piyasalarda bu yönde oluşacak bir kaygı, küresel piyasalarda etkili olarak varlık fiyatlarında yönü tayin edebilir.
Yunanistan’da “iefimerida” için araştırma şirketi Rass tarafından yapılan son anket Syriza’nın, mevcut Başbakan Samaras’ın Yeni Demokrasi partisi ile arayı açmaya devam ettiğini gösterdi. İki parti arasında daha önce %3.8 olan fark, %4.2’ye çıkmış olarak görülüyor. Farklı anketlerde ise ilgili fark %5’e kadar çıkıyor.
Hafta sonu yapılacak seçimlerden radikal sol eğilimli Syriza’nın lider parti olarak çıkması bekleniyor. Seçim sonuçları ve Çipras’ın seçim sonrası yapacağı konuşma, başta Euro, Avrupa borsaları ve tahvil faizlerinde piyasaların Pazartesi günkü açılışında etkili olabileceği için global yatırımcıları tarafından dikkatle izlenecek. Çipras’ın tavrı ve Avrupalı diğer liderlerin seçim sonuçlarını nasıl karşılayacağı da önem taşıyor diyebiliriz. Bu paralelde piyasaların gözü yeni hafta ile birlikte öncelikle Avrupa cephesinde, özellikle de Yunanistan’dan gelecek haberlerde olacak.