OPEC gündemi ve petrol fiyatları – 30 Kasım 2016
Petrol, son yıllarda kaydettiği fiyat değişimleri ile uluslararası piyasaların gözde yatırım araçlarından biri oldu. Arzının, talebinden daha fazla kalmaya devam etmesi fiyatların düşmesine neden olurken, bu durum petrol üreten ülkeleri de harekete geçirdi. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve diğer petrol üreticileri, global arzı kısabilme adına çözüm bulup bulamayacaklarını aramaya başladılar.
OPEC cephesinden gelecek açıklamalar, başta petrol olmak üzere enerji ürünleri fiyatlarını, enerji ihracatçısı ülkelerin para birimlerini, aynı zamanda finansal araçlarını, enerji sektörü şirketlerin pay senetlerini ve dolayısı ile borsa endekslerini, yani kısacası piyasa algısını ve hemen hemen tüm enstrümanları etkileyebilir.
Genelde her yıl iki kez düzenlenen Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) resmi toplantısı, bu sene 30 Kasım’da gerçekleştirilecek ve son yılların en önemli zirvelerinden bir olma potansiyeli taşıyor.
Dünyanın en çok petrol ihraç eden ülkesi olan Suudi Arabistan öncülüğünde 14 petrol üreticisinden oluşan OPEC, dünya petrol üretiminin yaklaşık yarısını gerçekleştirdiği için aldığı kararlar petrol fiyatları açısından son derece kritik bir öneme sahiptir. 30 Kasım toplantısına ayrıca OPEC üyesi olmayan bazı önemli petrol üreticilerinin de katılması bekleniyor.
Suudi Arabistan’ın hem dünya petrol piyasası, hem de OPEC için önemini yukarıdaki tabloda bir kez daha görebiliyoruz. Örgütün toplam üretiminin %31,1’ini (son veriler göre aylık bazda) gerçekleştiren Suudiler, petrol arzı konusunda önemli bir paya sahip. Ardından Irak ve İran’ın bu ülkeyi izlediği görülüyor.
“OPEC arzı kısabilmek için çözüm arıyor”
Ham petrol fiyatlarındaki düşüşü durdurmak için Venezuela’nın teklifi ile 1960 yılında kurulan Örgütün, son dönemlerde bu amacından uzaklaştığı görüldü. ABD başta olmak üzere OPEC dışı üreticilerin artan üretim miktarı, global çapta bir arz fazlası yaşanmasına yol açtı. Bu da petrol fiyatlarında sert kayıplara neden oldu. Günlük üretimini azaltarak, 2014’ten itibaren düşen petrol fiyatlarına destek olmak yerine, Suudi Arabistan liderliğinde pazar payını korumayı amaçlayan OPEC, geçtiğimiz yıllarda üretim kotasını değiştirmedi ve ilgili emtianın fiyatındaki aşağı yönlü hareketlerde kendisi de rol oynadı. Bu politika, OPEC’in amacının artık petrol fiyatlarını makul yüksek seviyelerde tutmak değil, pazar payını korumak olabileceği şeklinde değerlendirilmişti. Ancak ısrarla düşük kalmaya devam eden petrol fiyatları OPEC’in bu stratejisini uzun süre sürdürmesinin önüne geçti.
2014’ün ortalarından, 2016’nın başlarına kadar %70’in üzerinde gerileyen (2014 Temmuz sonu 97,63 Dolar – 2016 Şubat ayı içerisinde 26,04) petrol fiyatları, üretici ülkelerin gelirlerinin önemli ölçüde erimesine ve petrol fiyatlarının yükselmesi için adımlar atılmasına daha sıcak bakmaya başlamalarına yol açtı. Suudi Arabistan ve diğer OPEC ülkeleri, başta Rusya olmak üzere OPEC dışındaki büyük petrol üreticisi ülkeler ile temaslarda bulundular ve düşük petrol fiyatları için çözüm aradılar.
“Cezayir’de uzlaşama”
Uzun zamandır temaslarını sürdüren OPEC üyeleri, arzı dizginlemek için Eylül ayı sonralarında Cezayir’deki görüşmelerde uzlaşma zemini yakaladı. Bu toplantıda örgütün günlük petrol üretimini 32,5 milyon varilde sınırlamayı kararlaştıran üyeler, ilgili tarihte günlük 33 milyon varilin üzerinde olan üretimi kısma konusunda anlaştıklarını açıkladılar. İran ile Suudi Arabistan arasında bu konuda fikir birliğinin sağlanamayabileceği söylentileri böylelikle geride kalmış oldu. Bunun yanında OPEC üyesi olmasa da petrol fiyatlarının yükselmesi yararına olacak Rusya da bu kararlara katkı vereceğini açıkladı. Tabi yine de hangi ülkenin arzı ne kadar kısacağı, ya da donduracağı konusunda henüz uzlaşı olduğunu söylemek zor. Kasım ayı ortalarında bu kez Katar’da bir araya gelen OPEC yetkilileri detaylar konusunda bir fikir birliği sağlayamadı. Yine de son yapılan açıklamalara bakılırsa, 30 Kasım’da uzlaşmaya varılabileceği konusunda üyeler iyimser.
“Son açıklamalar neye işaret ediyor?”
OPEC’in Kasım sonundaki resmi toplantısında petrol arzını kontrol altına alarak, fiyatları yükseltecek bir çözüm üretip üretemeyeceğine ilişkin olarak piyasalar, konuya yakın isimlerin açıklamalarına ve yetkililerin değerlendirmelerine odaklanıyor. 21 Kasım itibari ile basına yansıyan son açıklamalar ise şu şekildeydi;
İran Petrol Bakanı Zanganeh, OPEC Genel Sekreteri Barkindo ile yaptığı görüşmenin ardından, petrol üretiminin sınırlanması konusunda 30 Kasım’da bir anlaşmaya varılmasını “büyük bir olasılık” olarak değerlendirdi. Irak Petrol Bakanı al-Luaibi, Viyana’da yapılacak söz konusu toplantıda OPEC’e yeni öneriler sunacaklarını ve bunların, üretimin sınırlanması konusunda uzlaşma sağlanmasını kolaylaştıracağını söyledi. OPEC dışında olsa da, büyük petrol üreticileri arasında yer alan Rusya’nın Devlet Başkanı Putin, üretimin dondurulması kararının kendileri için problem olmadığını ve OPEC’teki ortaklarının kendilerinden beklediklerini yapmaya hazır olduklarını belirtti.
“30 Kasım ve petrol”
30 Kasım ve öncesinde piyasalar petrol fiyatlarında yönü belirleyebilecek OPEC’in kararlarına giderek daha fazla odaklanacak. Toplantının kritik önemi nedeni ile varlık fiyatları da zirveden çıkabilecek kararlara ilişkin beklentiler ve 30 Kasım ile çıkacak sonuçlar ile ciddi değişimler kaydedebilir.
Peki OPEC anlaşmaya varması ya da varamaması halinde petrol fiyatlarında neler beklenebilir? Bunun için üretim miktarı, piyasa algısı ve fiyatların seviyesine dikkat etmek gerekiyor.
OPEC’in Kasım ayında yayımladığı bir raporuna göre, 2015’in sonralarında azalmaya başlayan dünya petrol arzı, 2016’nın Mayıs ayı sonrasında yeniden artmaya başladı (Mavi renkli histogramlar OPEC üretimi, sol eksen – Yeşil çizgi dünya toplam arzı – sağ eksen). Bu noktada şunu belirtebiliriz, OPEC’in petrol arzını azaltmak için adımlar atması her ne kadar toplam üretimi ve petrol fiyatlarını etkileyebilecek bir faktör olsa da, OPEC dış ülkelerden de desteğin gelmesi son derece önemli görünüyor. Özellikle Rusya’nın katkısı kritik olabilir.
Yukarıdaki tablonun uzun vadede OPEC kararlarının fiyatlar üzerinde etkili olabileceği ortaya koyduğu söylenebilir. Peki kararların açıklanmasının ardından kısa vadeli fiyat değimleri ne yönde olabilir? Bunun piyasalarda neyin fiyatlandığını ve beklentileri göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Son açıklamalar OPEC’in, petrol arzını dizginlemek için Cezayir’de karara varılan anlaşmanın detayları konusunda üyelerin uzlaşma ihtimalinin görece daha yüksek olduğuna işaret ediyor. Petrol fiyatlarının 21 Kasım haftasına başlarken kaydettiği değişimler de bunu gösteriyor. Bu paralelde 30 Kasım’da OPEC’in piyasaları tatmin edebilecek bir ”arzı kısma-dondurma” karar aldığını duyurması petrol fiyatlarının bir miktar daha yükselişini destekleyebilir. Diğer taraftan OPEC’in uzlaşmaya varma konusunda başarısız olması halinde söz konusu emtianın değerinde sert düşüşler izlenebilir.
OPEC cephesinden gelecek açıklamalar, başta petrol olmak üzere enerji ürünleri fiyatlarını, enerji ihracatçısı ülkelerin para birimlerini, aynı zamanda finansal araçlarını, enerji sektörü şirketlerin pay senetlerini ve dolayısı ile borsa endekslerini, yani kısacası piyasa algısını ve hemen hemen tüm enstrümanları etkileyebilir.
Genelde her yıl iki kez düzenlenen Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) resmi toplantısı, bu sene 30 Kasım’da gerçekleştirilecek ve son yılların en önemli zirvelerinden bir olma potansiyeli taşıyor.
Dünyanın en çok petrol ihraç eden ülkesi olan Suudi Arabistan öncülüğünde 14 petrol üreticisinden oluşan OPEC, dünya petrol üretiminin yaklaşık yarısını gerçekleştirdiği için aldığı kararlar petrol fiyatları açısından son derece kritik bir öneme sahiptir. 30 Kasım toplantısına ayrıca OPEC üyesi olmayan bazı önemli petrol üreticilerinin de katılması bekleniyor.
Suudi Arabistan’ın hem dünya petrol piyasası, hem de OPEC için önemini yukarıdaki tabloda bir kez daha görebiliyoruz. Örgütün toplam üretiminin %31,1’ini (son veriler göre aylık bazda) gerçekleştiren Suudiler, petrol arzı konusunda önemli bir paya sahip. Ardından Irak ve İran’ın bu ülkeyi izlediği görülüyor.
“OPEC arzı kısabilmek için çözüm arıyor”
Ham petrol fiyatlarındaki düşüşü durdurmak için Venezuela’nın teklifi ile 1960 yılında kurulan Örgütün, son dönemlerde bu amacından uzaklaştığı görüldü. ABD başta olmak üzere OPEC dışı üreticilerin artan üretim miktarı, global çapta bir arz fazlası yaşanmasına yol açtı. Bu da petrol fiyatlarında sert kayıplara neden oldu. Günlük üretimini azaltarak, 2014’ten itibaren düşen petrol fiyatlarına destek olmak yerine, Suudi Arabistan liderliğinde pazar payını korumayı amaçlayan OPEC, geçtiğimiz yıllarda üretim kotasını değiştirmedi ve ilgili emtianın fiyatındaki aşağı yönlü hareketlerde kendisi de rol oynadı. Bu politika, OPEC’in amacının artık petrol fiyatlarını makul yüksek seviyelerde tutmak değil, pazar payını korumak olabileceği şeklinde değerlendirilmişti. Ancak ısrarla düşük kalmaya devam eden petrol fiyatları OPEC’in bu stratejisini uzun süre sürdürmesinin önüne geçti.
2014’ün ortalarından, 2016’nın başlarına kadar %70’in üzerinde gerileyen (2014 Temmuz sonu 97,63 Dolar – 2016 Şubat ayı içerisinde 26,04) petrol fiyatları, üretici ülkelerin gelirlerinin önemli ölçüde erimesine ve petrol fiyatlarının yükselmesi için adımlar atılmasına daha sıcak bakmaya başlamalarına yol açtı. Suudi Arabistan ve diğer OPEC ülkeleri, başta Rusya olmak üzere OPEC dışındaki büyük petrol üreticisi ülkeler ile temaslarda bulundular ve düşük petrol fiyatları için çözüm aradılar.
“Cezayir’de uzlaşama”
Uzun zamandır temaslarını sürdüren OPEC üyeleri, arzı dizginlemek için Eylül ayı sonralarında Cezayir’deki görüşmelerde uzlaşma zemini yakaladı. Bu toplantıda örgütün günlük petrol üretimini 32,5 milyon varilde sınırlamayı kararlaştıran üyeler, ilgili tarihte günlük 33 milyon varilin üzerinde olan üretimi kısma konusunda anlaştıklarını açıkladılar. İran ile Suudi Arabistan arasında bu konuda fikir birliğinin sağlanamayabileceği söylentileri böylelikle geride kalmış oldu. Bunun yanında OPEC üyesi olmasa da petrol fiyatlarının yükselmesi yararına olacak Rusya da bu kararlara katkı vereceğini açıkladı. Tabi yine de hangi ülkenin arzı ne kadar kısacağı, ya da donduracağı konusunda henüz uzlaşı olduğunu söylemek zor. Kasım ayı ortalarında bu kez Katar’da bir araya gelen OPEC yetkilileri detaylar konusunda bir fikir birliği sağlayamadı. Yine de son yapılan açıklamalara bakılırsa, 30 Kasım’da uzlaşmaya varılabileceği konusunda üyeler iyimser.
“Son açıklamalar neye işaret ediyor?”
OPEC’in Kasım sonundaki resmi toplantısında petrol arzını kontrol altına alarak, fiyatları yükseltecek bir çözüm üretip üretemeyeceğine ilişkin olarak piyasalar, konuya yakın isimlerin açıklamalarına ve yetkililerin değerlendirmelerine odaklanıyor. 21 Kasım itibari ile basına yansıyan son açıklamalar ise şu şekildeydi;
İran Petrol Bakanı Zanganeh, OPEC Genel Sekreteri Barkindo ile yaptığı görüşmenin ardından, petrol üretiminin sınırlanması konusunda 30 Kasım’da bir anlaşmaya varılmasını “büyük bir olasılık” olarak değerlendirdi. Irak Petrol Bakanı al-Luaibi, Viyana’da yapılacak söz konusu toplantıda OPEC’e yeni öneriler sunacaklarını ve bunların, üretimin sınırlanması konusunda uzlaşma sağlanmasını kolaylaştıracağını söyledi. OPEC dışında olsa da, büyük petrol üreticileri arasında yer alan Rusya’nın Devlet Başkanı Putin, üretimin dondurulması kararının kendileri için problem olmadığını ve OPEC’teki ortaklarının kendilerinden beklediklerini yapmaya hazır olduklarını belirtti.
“30 Kasım ve petrol”
30 Kasım ve öncesinde piyasalar petrol fiyatlarında yönü belirleyebilecek OPEC’in kararlarına giderek daha fazla odaklanacak. Toplantının kritik önemi nedeni ile varlık fiyatları da zirveden çıkabilecek kararlara ilişkin beklentiler ve 30 Kasım ile çıkacak sonuçlar ile ciddi değişimler kaydedebilir.
Peki OPEC anlaşmaya varması ya da varamaması halinde petrol fiyatlarında neler beklenebilir? Bunun için üretim miktarı, piyasa algısı ve fiyatların seviyesine dikkat etmek gerekiyor.
OPEC’in Kasım ayında yayımladığı bir raporuna göre, 2015’in sonralarında azalmaya başlayan dünya petrol arzı, 2016’nın Mayıs ayı sonrasında yeniden artmaya başladı (Mavi renkli histogramlar OPEC üretimi, sol eksen – Yeşil çizgi dünya toplam arzı – sağ eksen). Bu noktada şunu belirtebiliriz, OPEC’in petrol arzını azaltmak için adımlar atması her ne kadar toplam üretimi ve petrol fiyatlarını etkileyebilecek bir faktör olsa da, OPEC dış ülkelerden de desteğin gelmesi son derece önemli görünüyor. Özellikle Rusya’nın katkısı kritik olabilir.
Yukarıdaki tablonun uzun vadede OPEC kararlarının fiyatlar üzerinde etkili olabileceği ortaya koyduğu söylenebilir. Peki kararların açıklanmasının ardından kısa vadeli fiyat değimleri ne yönde olabilir? Bunun piyasalarda neyin fiyatlandığını ve beklentileri göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Son açıklamalar OPEC’in, petrol arzını dizginlemek için Cezayir’de karara varılan anlaşmanın detayları konusunda üyelerin uzlaşma ihtimalinin görece daha yüksek olduğuna işaret ediyor. Petrol fiyatlarının 21 Kasım haftasına başlarken kaydettiği değişimler de bunu gösteriyor. Bu paralelde 30 Kasım’da OPEC’in piyasaları tatmin edebilecek bir ”arzı kısma-dondurma” karar aldığını duyurması petrol fiyatlarının bir miktar daha yükselişini destekleyebilir. Diğer taraftan OPEC’in uzlaşmaya varma konusunda başarısız olması halinde söz konusu emtianın değerinde sert düşüşler izlenebilir.