Konsolide Nedir? Konsolidasyon Yöntemleri Nelerdir?
- Konsolide Ne Demek?
- Finansal Konsolidasyon ve Şirketler için Önemi
- Konsolide Bilanço ve Bileşenleri Neler?
- Konsolidasyon Yöntemleri ve Yatırımcıya Etkileri
- Tam Konsolidasyon Yöntemi
- Kısmi (Oransal) Konsolidasyon: Ne Zaman Tercih Edilir?
- Özkaynak Yöntemi: Uygulama Alanları ve Finansal Analizdeki Yeri
- Teknik Analizde Konsolidasyon
Yatırımcı olarak doğru şirketi seçebilmek için çeşitli becerilere ihtiyaç duyulur ve başarılı bir yatırımcı olmanın temelinde bilgi ve tecrübenin harmanlanması yatar. Analiz ve değerleme süreçlerinin gerçeklere olabildiğince tutarlı sonuçlanması için ise mümkün olduğunca çok bilgiye sahip olmak isteriz. Ancak etkili bir analiz için, çok sayıda bilgiye sahip olmanın yanı sıra, mevcut bilgi setini doğru bir şekilde anlama becerisi de kritik bir rol oynar. Bu bağlamda, bir yatırımcının en başta edinmesi gereken özellikler arasında, en önemli niceliksel bilgi kaynaklarından olan finansal tabloların dilini doğru okuyabilme becerisi gelir.
Bir şirketi değerlendirirken, bilanço, gelir tablosu ve nakit akış tablosu gibi finansal tabloların sunduğu verilere başvurulur. Şirketin varlık ve borçlara ilişkin durum ve bu değişkenlerin kendi içerisinde nasıl dağıldığı (bilanço), kazanç ve harcamaları arasındaki oranların ne olduğu (gelir tablosu) ve faaliyetlerini nakde çevirme noktasında iyi iş çıkarıp çıkarmadığı (nakit akış tablosu) gibi soruların cevapları bu tablolarda bulunur.
Söz konusu raporlar incelendiğinde ise, karşımıza konsolide ve konsolide olmayan finansal tablolar şeklinde bir ayrım çıkar. Konsolide mali tablolar, belirli bir dönem ve dönem aralığına ait, iki veya daha fazla işletmenin varlıklarının, borçlarının, öz kaynaklarının, gelir ve giderlerinin belirli kurallara göre birleştirilmesi yoluyla oluşturulur. Konsolide tabloların amacı, bir şirketin bağlı ortaklık ve iştirakleriyle birlikte, ana ortaklığın unvanı altında tek bir şirketmiş gibi gösterilerek, toplu yapıdaki şirketlerin mali durumu hakkında tüm ilgililere daha işlevsel bilgiler sunmaktır.
Dolayısıyla konsolide ne demek sorusunu, konsolidasyonun kısa ve öz bir biçimde tanımını yaparak şu şekilde cevaplayabiliriz: Konsolidasyon, bir grup içindeki ana ortaklık ve ona bağlı ortaklıkların (en az %50 sahiplik durumu), iştiraklerin (%20 ila %50 ortaklık oranı) veya önemli etkiye sahip olunan daha düşük yüzdeli ortaklıkların varlık, borç, öz kaynak, gelir, gider ve nakit akışlarını, tek bir işletmiş gibi sunan finansal raporların hazırlanması prosesidir.
Konsolide Ne Demek?
Fransızca consolidé “kefilli borç/borç senedi” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcüğün Fransızca consolider şekli ise “bütünleştirmek, güvenli kılmak, sağlamlaştırmak” gibi anlamları içerir. Konsolidasyon ise "tek bir gövdede birleştirmek" anlamına gelen Latince “consolidatus” kelimesinden gelir. Günümüzde muhasebe tablolarının konsolidasyonu tabiri ise, birden çok şirketin mali durumunun bütünleştirilerek tek bir çatı altında gösterilmesini ifade eder.
Konsolidasyon, diğer bir ifadeyle finansal toplaların tek bir şirket çatısı altında bütünleştirilmesi; bilanço, gelir tablosu veya nakit akış tablosu gibi tüm finansal tablo türleri için uygulanabilir. Finansal tabloları konsolide etmek, ana ortaklığın ve ona bağlı ortaklık veya ortaklıkların faaliyet sonuçlarını, sanki tek bir işletme tarafından gerçekleştirilmiş gibi rapor edilebilecek şekilde birleştirilmesi anlamına gelir.
Konsolide etmek ile amaçlanan, işletmenin tüm paydaşlarına daha doğru bir bakış açısı sağlayacak raporlar sunulabilmesidir. Konsolide finansallar, konsolidasyon yöntemine göre değişmek ile birlikte, genelde ana ortaklık ve ona bağlı ortaklıkların aktif, pasif, gelir ve gider gibi tüm kalemlerini tek bir işletmeye (ana ortaklığa) ait gibi yansıtarak toplu bir görünüm sağlar.
Finansal Konsolidasyon ve Şirketler için Önemi
Konsolide edilecek finansal tabloların, aynı muhasebe standartlarına uygun olarak düzenlenmiş olmaları gerekir. Bu yüzden konsolidasyon yapılırken, işletmelerin finansal tablolarında farklı muhasebe politikaları kullanılmış olsa bile, öncelikle bu farklılık giderilerek konsolide finansal tablolar aynı muhasebe standartlarına göre revize edilir. Diğer taraftan ana ortaklık ve bağlı ortaklık/ortaklıkların finansal tabloları hazırlanırken, aynı tarih veya tarih aralığı esas alınır.
Konsolide finansal tabloların düzenlenmesinde etkili olan çeşitli faktörler bulunmaktadır. Bu faktörler destekleyici ve sınırlayıcı olarak gruplandırılabilir. Ayrıca, ulusal ve uluslararası düzenlemelere göre bu faktörler değişkenlik gösterebilir.
Konsolide mali tablolar bir şirket topluluğu için düzenlenmekle birlikte, şirket birleşme süreçlerinde de konsolide mali tabloların hazırlanması gerekliliği vardır. Şirket birleşmeleri durumunda hazırlanacak konsolide finansallarda, satın alma veya menfaatlerin birleştirilmesi yöntemlerinden biri kullanılır.
Bu noktada konsolide olmayan ne demek sorusu da, yatırımcıların sıkça merakını çeken konuların başında gelmektedir. Konsolide olmayan finansal tabloların teknik karşılığı solo finansallardır. Örneğin konsolide olmayan bir finansaldan söz edildiğinde, burada kastedilen solo bilanço veya solo gelir tablosu türünden bir finansal rapordur. Konsolide olmayan finansalların konsolide finansallardan farkı, tek bir işletmeye ait bağımsız sonuçları gösterir şekilde hazırlanmış olmalarıdır. Diğer yandan konsolide finansallarda ise, bir çatı şirket altında toplanan tüm şirketler, ana şirketle bir bütün halinde ele alınır.
Söz gelimi ana şirkete ait tam konsolide bir gelir tablosunda görünen kâr kalemi, bağlı ortaklık statüsünde bulunan diğer şirketlerin kârı ile bütünleşik bir kâr rakamını gösterir. Fakat burada yapılan konsolidasyona rağmen ana ortaklık, bağlı ortaklığın tüm paylarına sahip olmayabilir. Bu yüzden, eğer ana ortaklık, bağlı ortaklığının tamamına sahip değilse, konsolide gelir tablosunda görünen “Net Kâr” kalemi ile net kâr kaleminin altında yer alan “Ana Ortaklık Payları” kalemi arasında farklılık olacaktır. Bu durumda, sahip olunmayan paylara isabet eden kâr değeri elimine edilerek “Kontrol Gücü Olmayan Paylar” alt kaleminde ayrıca gösterilir. Diğer taraftan, sadece ana ortaklığı ilgilendiren ve yalnızca ana ortaklığın hisse oranına isabet eden kârı içeren değer için ise "Net Kar" kaleminin altında yer alan "Ana Ortaklık Payları" alt kalemi dikkate alınmalıdır.
Konsolide Bilanço ve Bileşenleri Neler?
Bilançolar bir şirketin belirli bir tarihteki tüm varlık ve bu varlıkların kendi içerisindeki dağılımı ile söz konusu varlıkların hangi oranda hangi kaynaklarla (özsermaye, borç) finanse edildiğini gösteren finansal bir tablo türüdür. Dolayısıyla bir bilançoyu incelediğimizde, bir şirketin belirli bir anda sahip olduklarına ait bütünsel bir resme bakmış oluruz.
Konsolide bilançolar ise bir şirketler grubunun, bağlı ortaklıkları ve iştirakleriyle birlikte bir bütün olarak gösterilmesi amacıyla oluşturulur. Bilanço konsolidasyonunda da daima birtakım muhasebe standartlar ve ilkelerine uyulur ve şartlara göre farklı konsolidasyon yöntemlerinden biri kullanılır.
Konsolidasyon Yöntemleri ve Yatırımcıya Etkileri
Herhangi bir şirket, başka şirket ya da şirketlerle ortaklık ilişkisi içerisinde olduğunda, gerek yatırımcılar gerekse diğer tüm paydaşlar için bir şirketin faaliyet sonuçlarının, ortaklık ilişkisi içerisinde bulunulan diğer şirketlerle birlikte değerlendirilmesi her şeyden önce vazgeçilemez bir gereklilik olarak düşünülebilir. Örneğin bir holding incelenirken, söz konusu holdingin ortaklarından bağımsız değerlendirilmesi düşünülemez ve bu noktada ilgililer holdingin kendisi ile birlikte grubun tamamına ait bütünsel bir bakışa sahip olmak isteyeceklerdir.
Diğer taraftan ana ortaklıkla ilişkili şirketlerin bulunması durumunda konsolide tabloların hangi yöntemle hazırlanacağı da, yine tüm taraflar için önem arz eden bir husustur. Yürürlükte olan muhasebe standartlarına uygun olarak yapılacak konsolidasyon seçiminde, ana ortalığın ilgili şirketler üzerindeki etki derecesi önemli bir faktördür. Konsolide finansal tablolar hazırlanırken kullanılan yöntemler ise şu şekilde sıralanabilir:
- Tam konsolidasyon,
- Kısmi (Oransal) konsolidasyon,
- Özkaynak Yöntemi.
Tam Konsolidasyon Yöntemi
Ana ortaklığın finansal tablolarıyla, bağlı ortaklık statüsünde bulunan şirket ya da şirketlerin finansal tablolarındaki tüm kalemlerin birleştirilip grup içi işlemlerin elimine edilmesi yoluyla, tüm şirketlerin ana ortaklık çatısı altında tek bir şirket gibi gösterilmek üzere yapılan işleme tam konsolidasyon denilir.
Tam konsolidasyon yönteminde, ana ortaklığın bağlı ortaklıktaki pay oranına bakılmaksızın, bağlı ortaklığın finansal tabloları tümüyle konsolide edilir ve tam konsolidasyon yöntemi genellikle ana ortaklığın bağlı ortaklık üzerinde tam kontrol sahibi durumlarda uygulanır.
Kısmi (Oransal) Konsolidasyon: Ne Zaman Tercih Edilir?
Oransal konsolidasyon, ana ortaklığın, bağlı ortaklık ya da iştirakleri üzerinde ortaklık oranı esas alınarak konsolide edildiği bir yöntemdir. Bu yöntemde finansal tablolarda yer alan kalemler, ortaklık oranları dikkate alınarak birleştirilir. Diğer taraftan azınlık payları ise, ortaklık oranı ile uyumlu olarak şekilde konsolidasyon yapılacağı için, tamamen kapsam dışında bırakılır. Bu yöntemin kullanılması, çoğunlukla bağlı ortaklıkların kontrolünde birden çok şirketin söz sahibi olması durumunda tercih edilir.
Özkaynak Yöntemi: Uygulama Alanları ve Finansal Analizdeki Yeri
Ana şirketin, yatırım yaptığı diğer şirket veya şirketler üzerinde önemli etkiye sahip olduğu ancak kontrol gücünün sınırlı olduğu durumlarda, finansal raporların konsolidasyonu özkaynak yöntemini kullanarak gerçekleştirir.
Özkaynak yönteminde amaçlanan, ana şirketin yatırım yapmış olduğu şirketlerin kar veya zararına katıldığı oranın finansal tablolara yansıtılmasını sağlamaktır.
Teknik Analizde Konsolidasyon
Finansal tabloların konsolidasyonu, bu yazımızın omurgasını oluşturuyor. Ancak teknik analizde de kullanılan "konsolidasyon" terimi, muhasebedeki anlamından oldukça farklıdır. Teknik analizde, konsolidasyon terimi, fiyatların yatay bir bant içinde dalgalanarak piyasanın bir karar aşamasında olduğunu gösteren bir piyasa oluşumuna atıfta bulunur.
Konsolidasyon bölgesinin altına veya üstüne gerçekleşen fiyat kırılımı, genellikle konsolidasyonun sona erdiğini ve yeni bir trendin başladığını gösterir. Bu tür kırılımların ardında, kural olmamakla birlikte, genellikle tetikleyici bir temel faktör bulunabilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Konsolide mali tablolar, belirli bir döneme ait, iki veya daha fazla işletmenin varlıklarının, borçlarının, öz kaynaklarının, gelir ve giderlerinin belirli muhasebe standart ve ilkelerine göre ana şirket bünyesinde birleştirilmesi yoluyla oluşturulur.
Konsolide olmayan bilançoların finansal yazındaki teknik karşılığı “solo bilanço”dur. Konsolide olmayan bilançolar, şirketlerin belirli bir tarihteki varlık ve kaynak dağılımını ortaklık ilişkilerinden bağımsız olarak resmeder. Konsolide bilançolarda ise bir şirketin varlık ve kaynak dağılımı, ilgili şirketin bağlı ortaklık ve iştiraklerinin varlık ve kaynaklarıyla bütünleşik halde resmedilir.
Konsolidasyon işlemi tüm finansal tablolara uygulanabilir. Buna göre konsolide gelir tablosunda, örneğin X şirketinin gelir tablosu, Y şirketi ile tam konsolide edilmek istendiğinde, iki şirketin gelir tablosundaki kalemler ayrı ayrı toplanır. Sonrasında ise Y şirketinin elde ettiği kâr içerisinde X şirketine düşmeyen paylar varsa, bunlar elimine edilir. Geriye kalan kâr, X şirketine ait olan "Ana Ortaklık Payı" alt kalemi altında ayrıca gösterilir.
Konsolide edilecek şirketlerin finansal raporları aynı muhasebe standartlarına uygun ve aynı tarih veya tarih aralıkları için hazırlanmış olmalıdır. Eğer standartlar arasında uyumsuzluk bulunuyorsa, önce bu uyumsuzluklar giderilir. Daha sonra, belirlenen konsolidasyon yönteminin kuralları çerçevesinde birleştirme işlemi yapılır. Halka açık şirketlerden hangilerinin konsolidasyona tabi olacağı ve bunların kamuya açıklanma kuralları SPK’nin ilgili mevzuatlarında belirlenmiştir.
Halka açık olsun ya da olmasın, örneğin holdingler gibi grup şirketlerinde, konsolidasyon, yatırımcılar da dâhil olmak üzere tüm ilgililerin saydam, kapsamlı ve işlevsel bir şekilde bilgilendirilmesi için bir gereklilik olarak karşımıza çıkar. Bu bağlamda, konsolidasyonun şirket hisselerine etkisinden ziyade, özellikle grup şirketleri için bilgi sağlama açısından olmazsa olmaz bir ihtiyaç ve aynı zamanda yasal bir gereklilik olduğundan söz edilebilir.