Olayların Fiyatlandırılması
Teknik analiz sisteminin temel dayanaklarından biri her gelişmenin fiyatlandırılıyor olmasıdır. Ekonomik, siyasi, politik, ekolojik; kaynağı ne olursa olsun tüm gelişmeler kişiler tarafından yatırım kararlarının değiştirilmesi ile piyasaya yansıtılır.
Para kazanma dürtüsü, insan için hayatta kalma öğesi ile eşdeğer bir kavramdır. Dolayısıyla kişiler gelecekle ilgili beklentilerini değiştiren hiçbir olaya kayıtsız kalamaz, mutlaka yatırım kararlarını gözden geçirerek tepki verirler. Hükümetin istifası, ekonominin kötüye gitmesi, A firmasının büyük bir projeye imza atması, bir futbol kulübünün şampiyonluğu, bir etkinlik, ya da farklı şekilde aklınıza gelebilecek her olay piyasaya etki eden bir veriye dönüşür. Düşünsenize; bir spor kulübünün hissesini aldınız ve bir süre sonra büyük bir yolsuzluk patlak verdi. Başkan için hapis kararı çıkardılar, yönetim kadrosu ve futbolcular sorgulanıyor. Bu durumda o kulübe ait hisseyi elinizde tutma isteğiniz başlangıçtaki gibi iddialı olabilir mi? İstimlak edilmesi muhtemel bir araziye yatırım yapar mısınız? Faizler düştüğünde paranızı mevduattan çekip başka alanlara aktarmaz mısınız? Depremin vurduğu bir ülkenin para birimini ne kadar elinizde tutarsınız?
Gelişmelerin yatırımcıya etkisi ve yatırımcının da piyasaya etkisiyle gerçekleşen tepkiye kısaca “fiyatlandırma” ismi verilir. Fiyatlandırma negatif, pozitif veya durağan etkiyle kendini gösterir. Bazı olaylar ilgili yatırım araçlarında düşüşe neden olurken bazıları yükselişe neden olabilir. Bazı gelişmelerde ise alım ve satım kararı veren yatırımcıların eşit olması nedeniyle hiç hareket etmeyebilir. Alım kararlarına ilişkin hacmin görece yüksek olması fiyatları yükseltirken, satım kararlarına ilişkin hacmin yüksek olması fiyatları düşürür. Anlaşılacağı üzere temel etken gelişmelerin yatırımcı tarafından nasıl algılandığına bağlıdır. Yatırımcılar gelişmeyi olumlu buluyorsa alım kararlarını artırıp fiyatı yükseltir. Aksi halde satışlar artarak fiyatın düşmesine neden olur.
“Piyasanın algısı” şeklinde ifade edilen kavram ise gelişen olayın yatırımcılar tarafından hangi yönde algılandığını izah eder ve bazı durumlarda yanıltıcı olabilir. Örneğin piyasaları rahatlatmak için yapılan bir açıklamanın yatırımcılar tarafından olumlu karşılanması beklenirken, ardındaki art niyeti sezen kişiler tepkisini olumsuz vermiş olabilir. Sonuçta bahsettiğimiz bir makine değil, insan davranışlarıyla hareket eden bir sistem. Gelecekleri ile kaygılarını net olarak belli edebilen ve dolayısıyla yatırım davranışlarıyla bunu samimiyetle ifade edebilen bir topluluk. Elbette amaç ile eylem arasında farklılık olduğunu sezinleyebilirler. Bazı olaylar da kişinin algısına göre değişebilecek ince bir çizgide olabilir. Bu durumda kişilerin algısı birbirinden tamamen farklı olmakla birlikte sonuçlar belirsiz bir hal alabilir.
Bazen de bir ekonomik verinin açıklanması gibi takvimi belli olan bir gelişme meydana geldiğinde beklenen bir tepki oluşmadığı görülür. Bu durumda gelişmenin çoktan fiyatlanmış olduğu ve ortaya çıktığında zaten piyasa tarafından sindirilmiş olduğu anlaşılır. Piyasa hakkında bilgi sahibi insanlar gelişmenin sonucu ile ilgili daha fazla gelir elde edebilmek için erkenden pozisyona geçmeyi tercih edebilir. Böyle bir durumda gelişmenin açıklanma zamanına kadar piyasa eğilimini fark eden ve toplulukla beraber yavaş yavaş yerlerini alan diğer yatırımcılar da verinin açıklanması esnasında pozisyon değiştirme gereği hissetmezler. Zaten tüm taşlar yerli yerine oturmuştur. Geriye kalan ise sadece küçük yatırımcıların piyasadaki tepkisizliğe anlam veremeyişidir.