Yasal Karşılıklar (Munzam) Neden Önemli?
Forex piyasasındaki yatırımcılar, dünyanın büyük merkez bankalarının para tüm politikalarını çok yakından takip etmektedirler. Para birimi üzerinde direkt ve sert etkilere neden olabilen politika faiz oranı ise merkez bankalarının para yönetiminde uyguladığı para politikası araçlarının başında gelmektedir. Özel bankalar ile merkez bankaları arasındaki alışverişte kullanılan söz konusu oran, ülkedeki varlık fiyatlarında önemli değişikliklere neden olabilmektedir.
Merkez bankalarının faiz oranında değişikliğe gidebileceği beklentisi, para biriminin diğer para birimleri karşısındaki değerinde etkili olabilmektedir. Ancak, yasalara dayanarak geniş yetkiler ile donatılmış merkez bankalarının reel ekonomiye ve finansal piyasalara müdahale ederken, faiz oranı dışında farklı para politikası araçları da kullanmaktadır.Sahip olunan bu çok çeşitli araçları, ülkedeki ekonomik konjonktüre göre, ülkedeki para arzına uygulayabileceği gibi paranın tedavül hızının denetiminde de kullanabilir. Merkez bankaları, zorunlu karşılık oranı olarak isimlendirilen para politikasıaracına da gerektiğinde sıklıkla başvurabilmektedir.
Zorunlu karşılık (Munzam karşılık), özel bankaların, mevduatlarının belli bir kısmının merkez bankasındaki rezerv hesaplarda tutulmasıdır. Toplam mevduatın yüzde kaçının rezerv hesapta tutulacağını munzam karşılık oranı belirlenirken, tüm özel bankalar yasalar gereği bu miktarı merkez bankasına vermek zorundadır.
Merkez bankasının bu yetkisini nasıl bir politika aracı olarak kullandığı konusuna gelirsek, Banka'nın dolanımdaki para miktarını değiştirmek için başvurabileceği bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin, bir ülkedeki merkez bankasının, ekonomide enflasyonun yükseleceği yönünde bir beklentisi ve endişesi olduğunu varsayalım. Banka, fiyatlar genel düzeyindeki artışın önüne geçmek için yasal karşılık politikasınıdeğiştirmeyi tercih ederse, oranı mevcut düzeyinden daha yüksek bir seviyeye taşımayı tercih edecektir. Örneğin %7 olan mevcut munzam karşılık oranını %8'e yükseltebilir. Merkez bankasının bu hamlesi ile elde etmek istediği sonucu şu şekilde özetleyebiliriz; özel bankalar topladıkları mevduatların daha büyük bir kısmını merkez bankasında bloke olarak tutmak zorunda kalacaklar, dolayısı ile verecekleri kredilerinde miktarı azalacaktır. Bunun sonucunda dolanımdaki para miktarı azalırken, talep kısılmış, ekonomik aktivite bir miktar soğutulmuş ve enflasyon baskı altına alınmış olacaktır.
Diğer taraftan merkez bankasının deflasyon beklentisi içerisinde olduğunu ve yükselecek işsizlik oranını endişesi taşıdığını varsayarsak, bu kez yasal karşılık oranını aşağı çekerek (Örneğin %7'den %6'ya) özel bankaların mevduatlarının, önceden olduğundan daha fazla bir kısmının elinde kalmasını sağlamak isteyeceğini söyleyebiliriz. Daha az zorunlu karşılık ayırmak zorunda olacak bankalar daha fazla kredi verebilme imkânına kavuşacakları için, dolanımdaki para miktarı artırılarak, ekonomik aktiveye destek sağlanmış olacak ve daha fazla kişinin iş bulabilmesi sağlanmaya çalışılacaktır.
Zorunlu karşılıklarda yapılan değişiklikler, tüm bankaları eşit oranda etkilemesi ile avantajlı bir politika aracı iken, diğer enstrümanlar kadar esnek olmayışı bazı durumlarda merkez bankaları tarafından tercih edilmemesine neden olmaktadır. Oranda yapılacak küçük değişiklikler bile para arzını olumsuz yönde büyük oranda değiştirebilecekken, bu politikada sıklıkla değişikliğe gidilmesi özel bankalar açısında bir belirsizlik ortamı oluşmasına neden olabilir.
Merkez bankalarının munzam karşılık oranlarında değişiklik yapacağı spekülasyonları zaman zamanbirçok ülkede gündeme gelebilmektedir. Forex yatırımcısı ise, para biriminin değeri üzerinde son derece etkili olabilen bu politika aracını gerektiğinde çok yakından takip ederek, oluşacak sonuçları doğru yorumlamalıdır.